Amanın düştü elma
İnsanı çeker gibi çukura
Yerçekimi Kanunu denir buna…
Kim çürüttü ki elmayı
Vurdu kazma
Kabir oldu toprak
Kokmasın diye kapladı toz toprak!
Üstünde yazma
Bağlanmış kısmet arama düğümü
İleride çeşme
Doldurur bir dilber güğümü
Düştü der ah düştü
Kısmetimin üstüne karıncalar üşüştü
Ne talihsizim ben Allahım
Devam edip koparır fırtına…
…Nereden bilsin ki dilber
Düşenin dostu olmaz!
Üstelik dala düğüm atmakla
Birine büyü yapmakla
Kısmet bulunmaz!
Her işlenen günahın sonunda
Tövbe etmedikçe de gülünmez!
Düşünce yere elma
Kimisi Yerçekimi Kanunu diye keşfe sevinir
Kimisi düğüm işe yaramadı diye dövünür!
Düşer kaleler
Her sahnede sergilenir öyküsüyle baleler
Acı veren oyunu iyi oynadım diyen övünür
Alkışlar marş gibi olmazsa olmaz olur
Kazanmak marifet
Kazandıkça yok ya diyet!
Lakin gün gelir elma gibi gözden düşer
Atılır siyasetçiye, sanatçıya…
Çürük yumurtalar!
Oysa doğudan doğar hala güneş
Yansıttığı ışık hala beleş
Elma ağacının hikayesini okuyup ezberleyen çocuk
Unutmuştur her harfini büyüdüğünde
Elma çiçeğe düştüğünde ona da der eyleş
Ye iç her şey bolluk
Elma meyve olur
Öğüt dinleyen de yaşlanır
Düşer toprağın üstüne…
Düşeni çeker toprak nedense
Gün gelir kimse yapamaz elense!
Saffet Kuramaz