Vakitsiz bir zamanda
Vakitsiz esen bir rüzgarda
Unuttuk sanki yaşamayı
Unuttuk aşkı, sevdayı
Özlemindeyken sevilmenin
Farkında olmadan
Unuttuk sevmeyi
Yenik düştük zamana..
Yenik düştük nefsimize
Bencilliklerimize,
Kendi ellerimizle ektik
Nifak tohumlarını
Tertemiz yüreklerimize
Bir de nefreti saçarken dünyaya
Kin ile suladık merhametsizce...
Yenik düştüğümüz dünya hayatında
Sarılamadık birbirimize
Saramadık, kanayan yaralarımızı
Kanayan yaralarımız....
Eksik yanımız,
Dolu dolu yüklüyken kalbimize
Kullanamadığımız sevgimiz
Kullanamadığımız
Vicdan ve merhametimiz
Oysa....
Ne güzel sunulmuş bize dünya
Uçsuz bucaksız gökyüzüyle
Denizleriyle...
Dağları, taşları, toprağıyla...
Ahenkle raks eden doğasıyla
Huzur veren rengarenk çiçekleriyle
Yaşamak varken bu güzellikleri
En alasıyla.....
Yenik düştük hırslarımıza
Talan ettik bütün güzelliklerimizi
Anlamsız çıkar duygularımızla...
Oysa....
Ne güzeldir yaşamak
Gönül gönüle...
Paylaşmak...
Huzuru, sevinçlerimizi
Kederlerimizi...
Aşk tadında,
Selemlamak bir insanı
Sevgi dolu bir merhaba ile
Kucaklaşmak dost tadında
Yaşamak gönülden gönüle
Aşk ile...
Sevgi tadında
Varmıdır, bundan ala
Bir cennet-i ala...