Rahmetli Bekir Yıldız’ın aynı adlı
bir öykü kitabı vardı. (Ki bir
zamanlar
İzmit Ticaret Lisesinde Beden Eğitimi öğretmenim olan yazar Osman Şahin’in kayın biraderi olduğu için, kendisi ile yüz yüze tanışıp kitap hakkında konuşma
fırsatım olmuştu.)
Aslında yazar evlilik kurumu ağır bir şekilde eleştirmişti. Kitabı okuduğumda
Henüz bekârdım ve üstada, yazdıklarının evlilik konusunda beni korkuttuğunu
ifade etmiştim.
Bense farklı bir şekilde ortaya koymak
istiyorum evlilik şirketini "Şirket diyorum
aslında normal şartlarda idare
edilmesi hiç de kolay değil, bir birini tanımayan
iki insan, iyi günde, kötü günde bir
ömür beraber olmak için, önlerine koyulan
bir akit imzalıyorlar ve o andan
itibaren hayatları boyunca birlikte yaşıyorlar,
tabi ki şirket iflas etmezse.
Şair ruhluyum ve aşka inanan
birisiyim. Aşkın mutlu bir evlilikte büyük payı
olduğunu düşünüyorum, seven insan
ister istemez bazı olumsuzluklara daha
kolay katlanır.
Tabi ki bıçak kemiğe dayanırsa onun için bir şey demek mümkün değil, şu
ana kadar böyle bir şey yaşamadığım için bu
konuda fikir yürütemem.
Evliliğin aşkı değiştirdiğini de düşünmüyorum.
Aşk bambaşka bir şey, atılan imzayla iş kurumsallaşmış olsa da bireysel
değerlerimizi kaybetmeden karşılıklı saygı, sevgi ve anlayış ve özveriyle aslında
pek ala mutlu bir şekilde yaşayıp gitmek mümkün.
Her zaman ben haklıyım tezi, hiç bir zaman mutluluk getirmez, kadında,
erkekte her zaman haklı olmadığını kabul etmelidir, inatçılık ise asla.
Bu evliliğe en büyük zararı getirir.
İnsanın eşi ile arkadaş olabilmesi ve her şeyi paylaşması da mutlu bir evliliğin
en önemli etkenlerinden olup, uzun bir evliliğin sırrıdır.
Önemli bir şey daha var asla hayatınızın monoton olmasına izin vermeyin,
her zaman yeni heyecanlar, yeni uğraşılar arayın ki, birlikte olmanın tadını
çıkartın.
Peki çocuk olduğunda neler oluyor; Düşünsenize iki insan birlikte dünyaya
bir varlık getiriyorsunuz ve o varlık öyle güzel bir şey ki bundan sonra
hayatınızın çok önemli bir bölümüne damga vuruyor..
İşte bu hassas noktada çok dikkatli olup bu büyük sevgi ve uğraşıyı birlikte
veren karı koca, birbirlerini de asla ihmal etmemelidir.
Çocuk eğitim farklı bir konu olsa da, evlat yetiştirirken anne ve babanın
hiçbir zaman çocuğa taraf olduklarını hissettirmemesi gerekir.
Onun geleceği hakkında birlikte karar verirken, arada hiç tasvip etmesem
de çocuğa karşı bir tavır koyulacaksa birlikte konulmalıdır.
Baban haklı yavrum cümlesi, ya da annen haklı yavrum cümlesi kanaatimce
çocuğun eğitimi için çok önemlidir.
Tabi ki haklı olacağımız gerekleri yerine getirmek şartıyla.
Severek
evlenen birisine bunları söylemek kolay diye düşünenler
Olabilir. Ama şunu unutmayalım ki, bu şirket yürüyecekse yürüyecek
yürümeyecekse
uzatmanın alemi yok.
Hayat o kadar kısa ki, mutluluğu tatmak ve yaşatmak gerek, sabah
uyandığınızda gülümseyen bir eşiniz varsa, o güne daha güzel başlarsınız
Mutluluk elle tutulur bir şey değil, mutluluğu ya da mutsuzluğu yaratan da
bizleriz.
Evet evlilik bir şirkettir ve sermayesi sevgi, saygı, hoş görü ve anlayıştır.
Ben
evliliğimin beşinci yılında her sene sermaye artırımında
Bulunarak
şirketi büyüttüm J ve hayatımın son anına kadar da
Bu
sevginin ve bu şirketin daha da büyüyeceğine inanıyorum,
Çünkü
üstüne hep daha fazla sevgi koyacağım.
Mehmet
Fikret ÜNALAN
10
Temmuz 2020 Saat 00.05
Güzelçamlı/Kuşadası