Çırılçıplak dağımın ardıç düşü
Fenikelilerden kandil alıp geldin
Ay ile yıldızları arka cebinde saklayan
Sıkılıp yağı çıkarılan katran geceme
Tespih tanesi gibi kokan ela gözlerinle
Hoş geldin sevdiğim
Hal hatırı yarın sorarız
Yorgunsun
Uzun bir tarihten geldin
Buyur yat uyu
Aha döşüm
Gece sabaha tutsak
İs kokan zindanı
Güneş çimdikliyor
Uyan sevdiğim
Günaydın
Dur onları bari elimden alma
Yüzünü yıkamadan
Yetimhaneye verme
Bakire umutlarımın
Sarı saçlı piç çocuklarını
Saklambaç oynama limon bahçesinde
Anlık yokluğun çok ekşi
Elma derim çıkmazsın
Yüzüm buruşur
Ya kahvaltı yapmadan
Güneşimin ağzına
Carolina Azrail’i biberini sürüp gidişin
Olsun
Üstüne her an limon sıkıp gündüzümle yanarım
Yeter ki yine gel
Her gece gel düşüme
Yat uyu döşüme
Olur mu?