.
.
Önce her şey normal gözüktü
Otel odasına çıkarken hiçbir sorun yoktu
Kadının rüzgarlı hava da,takma kirpiklerinden biri düşmüştü
Bu yüzden şehla gibi bakıyordu gözleri,
Alışık bir hareketle merdivenleri önden çıktı,
Beyaz bacakları selülitinden taşıyordu
Lakin kalın naylon çorabı,cazibesini gene de saklayamıyordu...
.
Adam bir an hırladı ama sadece kendisi duydu
Gözleri kadının kalçalarını deldi geçti
Heyecanı adeta bağdaş kurmuştu,nefsine
Sanki beyin kanaması geçiriyordu,habersizce…
.
İçeri girince,karanlıkta,bir alkış gibi patladı ışık
Burası geniş yataklı ama tek göz bir odaydı
Kadın göz kırparak girdi lavaboya,keyifli
Adam odayı dolaşarak oturdu yatağa,alışık
.
Şimdi her şey burada olacaktı,hesaplamıştı
Kudretinden yarattığı krallığını yaşayacaktı
Bütün karanlığı kasıklarına dolmuştu
Sanki sapkınlık,mucizenin tek bekçisi olmuştu...
.
Öncesinde tek bir muhabbet dahi olmadı
Kalıcı olmayan yumuşaklıkla,okşadı kadını
Sonra son derece sert hareketlerle iştirak etti
Sevişmek için bu kadarı çok keskindi
.
Kadın şimdi delicesine bulaşmıştı kıyametine
Gözünün akına kadar kızıllaştı,vücudu
Yüreği göğüs kafesinin dışında atıyordu sanki
Omurga kemiği yay gibi kıvrılmış,sırtına batıyordu
Kol saatinin kayışı bileklerini kesti
Artık yaşama umudu çok uzaklarda kalmış gibiydi
Bir an zor farkedilen bir merhametle baktı adama
Odada ışık sönmüş ama gece bembeyazdı
Adam kendisiyle değil ölümle sevişiyordu sanki
Tiksintiyle şişmiş bir canavar gibiydi ...
.
Kemikleri köşegelenmiş bir iskeletti kadın,kıvrılırken
Küt Avuçlar kopmuş bir hayretle sıkıyordu boğazını
Teri sanki cıvıklaşıp ,çamurlaşmıştı
Adamın sol omzundaki dövme, takla atar gibiydi
Dans eden renkli bir kadın figürüydü bu
Kadının gözleri sebepsizce o figüre doğru tutundu
Kamburunu sanki kamçıyla sırtında taşıyan,
Adamla birlikte hareket ederken
Boğazına adeta yükleniverdi, çigân !
.
Sonra gecenin beyazı karanlığa doğru kabardı
Kadının iri göğüsleri son bir kez titredi
Biçimli bacakları zarafetle kasıldı
Elinde olmadan gazını saldı,ıslak
Birazdan sonsuzlarda olacaktı,biliyordu
Anasından doğduğu gibi çırılçıplak...
.
Vedat DÜNDAR