Saçını okşardı, şu esen rüzgar,
Yollarına bakar, İsmail Babam…
O esmer yüzünde, nice anı var,
Film olup da akar, İsmail Babam…
Bir yar ile dokuz, evlat büyüttün,
Beşiğin salladın, sonra yürüttün,
Gurbet elde sen de, ömür çürüttün,
İnsan elbet bıkar, İsmail Babam…
Jiletti gömleğin, elbisen hastı,
Merhametli kalbin, içi ihlastı,
Yanlış tercihlerin, sonu iflastı,
Tabi kullar korkar, İsmail Babam…
Ustaydı ellerin, yemek yapardın,
Hele mıhlamaya, bol yağ katardın,
Toruna torbaya, caka satardın,
Sözlerin iç burkar, İsmail Babam…
Gözünde tüterdi, güzelim köyün,
Aylarca kaçardın, değişmez huyun,
Şimdi sensiz akar, çeşmeden suyun,
Bahçen güller kokar, İsmail Babam…
Severdin kahvenin , telvelisini,
Çayın demli tutmuş, cilvelisini,
Sofranın bol kepçe, meyvelisini,
Gelir üste döker, İsmail Babam…
Sahte dostlarından, kazıklar yedin,
Gereksiz işlere, bedel ödedin,
Sabrettin hepsine, şükrolsun dedin,
Kul hakkımız çıkar, İsmail Babam…
Türküler söylerdin, ballıydı dilin,
Yoksula düşküne, uzardı elin,
Sevilirdin elbet, uzundu kolun,
Gönle hicran çöker, İsmail Babam…
Sevdiklerin için, sınırın yoktu,
Cömertti ellerin, yok bile çoktu,
Zonaydı vücudun, sırtına yüktü,
Acın çile döker, İsmail Babam…
Yasak dedi doktor, bak büyür yaran,
Eğer ki içersen, tez gelir sıran,
Elinden düşmedi lanet sigaran,
Adam azcık ürker, İsmail Babam…
Ciğerden beynine, vardı hastalık,
Ömür kalmış imiş, bir kaç haftalık,
Meğer sabretmekmiş, asıl ustalık,
Allah sınav eker, İsmail Babam…
Velhasıl ecele, gelmişti sıran,
Şimdi gözyaşlarımız, kıyıya vuran,
Bir çınardın köklü, baş üstü duran,
Dallar göğe sarkar, İsmail Babam…
Haklarım helaldir, Rabbim"e
dedim,
Senin için çokça, rahmet diledim,
Her an avucuma, dua biledim,
Avuçlarımı yakar, İsmail Babam…
Ölüm sevgiliye, kavuşma anı,
Sadece ondadır, vakti zamanı,
Evladın Ademin, yanar her yanı,
Elbet özlem çeker, İsmail Babam…
Adem Efiloğlu
Not: Kayınpederimin vefatından dolayı
arayan, mesaj ileten, haber yollayan tüm dostlarımdan Allah razı olsun. Ruhu şad mekanı cennet olsun inşallah. Dua
eder dua bekleriz.