Günışığının önünde dimdik durup,
İnadından bir türlü vazgeçmiyor
Vuslat.
Umutları katlamış cebine
Bozdurup bozdurup harcıyor.
Uzaklardan geçip giden,
Yaşam denilen siyah yeleli at.
Kırılmış dualardan nasipleniyor.
Ayrılık.
Özlemle beklediğimiz yaz mevsimiydi;
Güneşli günlerin hesabı
Karmakarışık.
Matlaştı renkleri,
Yeryüzüne dokunan
Gökkuşağında bir pişmanlık.
Sarhoşluk melodilerini
Kulaklarıma sıkıştırmaya çalışıyor akşam.
Sokak başına dikilmiş
Hep bana
Olur olmaz küfürlerini savuruyor gam.
Ötekileşen duygularımın ayak sesleri,
İlle de yabancı.
Hiç bir yerim ağrımıyor da,
Nereden çıktı bu sancı.
Yalnızlık
Yanı başımda yatalak hasta.
Ölüp Kurtulamadım gitti.
Bir baykuşun gülümsemeleridir.
Alıp götürüyorlar,
Anılarımın cenazesini.... (10.7.2011-9.Şiir
kitabımdan)