Gecelerin
fırlatıp attığı,
Hüzün
skalalarıdır;
Derin
komalarda yerimi ayırtmıştır.
Yamulmuş
bir bahar esintisi debdebeleşir
Çayırların
ortasında.
Etrafı
esir alır,
Yokluğunun
küf kokusu.
Bitiremedim
vasiyetnamemi, sayfalar dolusu.
Yaşanamayanlar,
evimde davetsiz misafir.
Yalnızlığımdır,
başımda dikili pir.
Bir
meyvesini bile, benden esirgedi
Gelip
geçen yaz mevsimi.
Faranjite
tutulmuş notaların,
Gıkları
çıkmıyor.
Göçmen
kuşlarını, olanca hırsıyla kovalamakta
Baykuşlar.
Saatlerde,
kısmi felç durumu aşikâr.
Zaman,
afiyetle
Duygularımın
dondurmasını yalar.
Saklandı, çocuksu heveslerim,
Ahşap
kapı arkasına.
Yaşam;
Hiçbir
şey olmamışçasına,
Deformeli
suratına botoks yaptırmakta.
Ekşimtırak
gülen ak saçlı nineye sor:
Yoksa,
Yoksa
yaşlanmak;
Aşk’ın
kapısını mı çalıyor…
(26
Temmuz 2011 tarihli 9.şiir kitabımdan)
Yazarın
Önceki Yazısı