Devletler, hükümetler, bazı kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler vb gibi resmi ya da özel oluşumlar tarafından kendilerince en hassas oldukları, olmazsa olmaz dedikleri konuları vurgulamak isterken kırmızı çizgi sözünü kullanırlar.
İşte bu kırmızı çizgi dedikleri herkesin olurda benim olmaz mı? Tabi ki benim de var! Benim de kırmızı çizgim en hassas olduğum konu engelliliktir…
Özelliklede engellileri üretmekten çok tüketmeye yarayan insan olarak değerlendiren, üniversiteyi bitirmiş, yüksek lisans yapmış, doçent ya da profesör olmuş olsa dahi halen bir şey bilmeyen insan gibi hakir gören, konuşmalarda dikkate almayan, küçümseyerek davranan, çocuk sever gibi başını ya da sırtını sıvazlayıp okşayarak yapmacık sevgi gösterisi yapan, ahret korkusu nedeniyle acıma duygusuyla yaklaşan seçilmiş siyasilerle atanmış idarecilerde dâhil olmak üzere her insan benim bu kırmızı çizgime dokunmuş olur.
Böylesi durumlarla karşılaştığım an damarıma basılmış gibi gerilerek sinirlenirim. Bam telime basılmış gibi tepki gösteririm. Karşımdaki kim olursa olsun yetkisine, görevine bakmadan gereken cevabı hiç esirgemeden veririm.
Elimizden, kolumuzdan, gözümüzden ya da kulağımızdan engelli olabiliriz ancak bu demek değil ki düşünce ve görüş belirtmede, fikir üretmede, üretken bir birey olarak topluma faydalı olmada da engelliyiz! Düşünce yapıları ve fikirleri engelli olan bu gibi insanlar galiba bizleri kendileriyle karıştırıyorlar.
Yıllardır arşivimde bulunan ve bazı programlarda da severek okuduğum ancak yazarının kim olduğunu bulamadığım/bilmediğim “Utansın” isimli şiirin dizeleri tamda bu şekilde davranış gösteren insanlara cevap niteliğinde yazılmış gibi.
Utansın
Şu yalan dünyada hiç sıkılmadık
Bizi mutsuz bilen, bilen sıkılsın
Sakat kaldık diye hiç utanmadık
Bizi görmez gelen, gelen utansın
******
Bu bedeni bize tanrı vermişse
Başımıza türlü işler gelmişse
Eğer utanacak biri var ise
Bizi görmez gelen, gelen utansın
******
Tüketici denen şeyler değiliz
Üretken olmayı elbet isteriz
İşveren iş versin işe geliriz
Bizi görmez gelen, gelen utansın
******
Kimi ayağıyla kimi koluyla
Aldılar yerini hep onuruyla
Dünya nüfusunun yüzde onuyla
Bizi görmez gelen, gelen utansın
******
Yalan dolan ile sözler verilen
Sakatın oyunu alıp seçilen
Mürekkep yalamış aydın geçinen
Bizi görmez gelen, gelen utansın
******
Bu yara bizlerin derin yarası
Milletin kamburu hem yüzkarası
Duyarsız toplumun olduk aynası
Bizi görmez gelen, gelen utansın
******
Yasalar yetersiz hizmet gelmiyor
Gelecek bize hiç umut vermiyor
Başını kaldırıp kimse görmüyor
Bizi görmez gelen, gelen utansın
******
Sakatına sahip çıkmayan toplum
Uygarlıktan bahis edemez oğlum
İçimdeki isyanla bir asi oldum
Beni asi yapan, yapan utansın.
Sözün özü olarak, şiirde vurgulandığı gibi utanırlar mı bilemem! Ancak bildiğim tek bir şey var ki o da yukarıda belirtmeye çalıştığım duygu ve düşünceye sahip olan insanların düşüncelerinde engellilerle ilgili ön yargılar yıkılmadıkça bir arpa boyu yol alınmayacağıdır.