Değerli okuyucular,
Türkiye' nın çağ atlama devresinde farklı, kararlı ve büyük bir fikir adamı olan rahmetli SayınTurgut Özal' dan bahsetmek istiyorum.
Evet, yıl 1983 yılında 'Anavatan Partisini' kurmuş ve hemen ardından gelenTürkiye genel seçimlerde 400 kişiden oluşan parlamentoda 211 milletvekili çıkararak tek başına iktidara gelmişti. Böylece Türkiye'de başbakan olmuştu rahmetli Turgut Özal. Ve Türkiye yeni değişimlerle karşı karşıya gelmişti artık. O dönemlerde daha çocuktuk. Ve o yıllarda Abdullah Öcalan tarafından kurulan PKK ideolojisi 1980 yıllarında Türkiye'de bir terörizm oluşturmuştu.
Bir taraftan Türkiye' yi kendi ağına almak isteyen Fetullah Gülen hareketi. Tabiki Gülen hareketi daha çok İslam hareketi olduğu düşünüldüğü için Turgut Özal destek vermişti. Müslümanlığı ve İslam yolunu benimseyen biri olan Özal, nerede bilsin ki Gülen hareketi bir İslam hareketi değilde, Türkiye' de yeni bir alt derin devlet oluşumu imiş. Tabiki şu an yaşamış olsaydı Turgut Özal, Fetullah Gülen hakkında düşüncelerini çok merak ediyorum.
Ve 1986- 1987 yıllarında Abdullah Öcalan' ın Kürtler üzerinde bir rota çizip ve bu rotayı bir PKK örgütüne doğru götürdüğünü anlayan Turgut Özal, bu sorunun bir dil sorunu olmadığını kanıtlamak için hemen kolları sıvadı ve o yıllarda yasak ve konuşulmayan bir dil olan kürtçe'yi (Kurmanci) serbest ederek, kürk halkına seslenişte bulunmuştu: " Özgürlükçü bir millet istek; herkes kendi anadilini konuşmalı. Hiç kimse buna mani olamaz, yeter ki bunu farklı yerlere götürmeyelim." Ve kürtçeyi serbest etmiş, her Kürt kardeşimiz istediği yerde kürtçe kasetleri çalıyor, dinliyor ve söylüyorlardı. İşte bunun mimarı rahmetli Sayın Turgut Özal' dı.
Ve daha sonra 1987 yılında yapılan ikinci bir genel seçimde 292 milletvekili çıkararak yeniden çoğunluk sağlamıştı. Ve 1989 yılında Cumhurbaşkanı adayı olmuş ve bu seçimlerden de Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı seçilmişti. Bu seçimden de yüzünün akıyla çıkan Turgut Özal, bundan sonra Türkiye'nin en büyük projesi olan "Güneydoğu Anadolu Projesine (GAP) mimarı olarak bu projenin başlanmasına karar vermiş ve Cumhurbaşkanı kararıyla imzasını atmıştır. Bu proje ile artık Türkiye " Çağ atlayan Türkiye" düşüncesini ortaya koymuştu.
Ve 1993 yılın yapılmış bir İslam konferansında aynen şu sözleri söylemişti:
" Hep ilerlemek ve gelişmek gerekir. Gelişimin temelinde kaliteli insanlar yatıyor.
Başı örtülü kızlarımızın üniversite kapılarından kovalanması yanlış işler. Türkiye bu kadar ilkel olmamalı. Mesele bir inat meselesi değil, bunu daha ziyade bir anlayış bir insanlara saygı ve kararlarına hürmet göstermek lazım. Zaman içerisinde laiklik daha başka türlü anlaşılacak ama konuşmadan, tartışmadan hiçbir şey yerli yerine oturmaz." demişti Sayın Turgut Özal.
Ve sözlerine devam ediyordu Özal:
"Türkiye'deki değişikler başka toplumlarda olsa çok büyük bunalımlar meydana getirebilirdi. Toplumda yapılan gelişimler Türkiye'yi farklı bir yere koymuştur. Hep gelişmemiz lazım. Gelişmesek çok eskide Osmanlı toplumun düştüğü duruma tekrardan düşebiliriz. İnsanları ayrı ayrı gruplara ayırmayalım. İsteyen başını örter, isteyen açar birbirimize saygı duymalıyız." demişti.
Türkiye' nın geleceği konusunda çok önemli fikirleri vardı. Onu rahmetle anıyoruz. Allah-u Teâlâ gani gani rahmet eylesin.
Bunun ardında Mehmet Akif Ersoy'un bir dörtlüğü ile yazımı bitirmek istiyorum.
Sade bir sözdür fakat hikmetlerin en mücmeli:
Bir halas imkan var: Ahlakımız yükselmeli.
Yoksa pek korkunç olur katmerleşip hüsranımız...
Çünkü hem dünya gider, hem din, eğer yapmasanız.
Allah'a emanet olun.
Gazeteci- Yazar/ Kamile Özdemir ( Önce Vatan gazete köşe yazım) 21.1.2021