Güneş tomurcuk kalmasa da
Bir elma kızarsaydı mutlu olacaktı
Dalları kesilmiş
Yaşam ağacının bedenine
Umudunun eli ayağı dört çiviyle çakılı
Yarası içine gerilmiş yüzü güleç çocuk
Çaresizliğini duvara çarpsa
Zıplayıp geri kendine dönerdi toplar
Gömleğinde baskı olan
Çiçekli dağların eteğinde
Bir demet hüzünden yamalık olurdu
İçinde durmadan düğüm atardı
Uçurtmasının ipine
Yüzünden anlamazdın
Sesinin dizindeki yırtıklar
Anlatırdı canının acısını
Yarası büsbütün hala yüreğinde
Ucu kırık ninnilerle büyüyen çocuk
Keşke sevdiği uğur böceği
Bir avuç cıncık bilyenin desenine değil de
Güleç yüzüne konsaydı
Keşke bilye oynarken
İçindeki çarmıhını unutunca
İçi cız etmeseydi
Çiçekli günleri çalılıklarda kaybolan
Çizilen ellerinde emanet zamanla kalan çocuk
Hani şu yüzü hep güleç olan çocuk
Keşke
Bana bu kadar benzemeseydi
Güneş açsada
Kırmızı bir elma yeseydi o çocuk
(
Yüzü Güleç Çocuk başlıklı yazı
Kazım Gök tarafından
29.01.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.