Benden
günah gitmiştir, sıvadım paçaları,
Hele getirin
mazlum, şöyle Güzelçamlıyı.
Okurken yorulmayın,
düzeltin açıları,
Nasıl sildim
süpürdüm, öyle Güzelçamlıyı.
Kimselere benzemem,
tüfeğimdir kalemim,
Hiç karavana
bilmem, dürüstlüktür söylemim,
Elbette şiir
için, benim bütün eylemim,
Azar azar
ucundan, payla Güzelçamlıyı.
Okudum şiirini, tınlamadım diyormuş,
El yumruğu
yememiş, balyozmuş sanıyormuş,
Oturduğu sofrada,
izin ile yiyormuş,
Bazen aç
bile kalkar, çayla Güzelçamlıyı.
Sever Nevin
yengeyi, söz meclisten dışarı,
Bakıyorum Kul
Fikret, evde bile haşarı,
Bana kafa
tutması, inan büyük başarı,
Her ikisi
bir eder, Toyla Güzelçamlıyı.
Ateşimiz kavidir,
söndüremez her nefes,
İstersen fırtına
ol, nereden esersen es,
Neticede
gittiğin, bir bezle varsıl kafes,
Şu afacan
halleri, huyla Güzelçamlıyı.
Parmağımın ucuna,
korkuyu meze yaptım,
Her türlü
hisse bizde, kıssadan hisse kaptım,
Yazdığınız cevabı
sanma ki geri teptim,
Eğer gezmek
istersen, boyla Güzelçamlıyı.
Yazığımız her
şiir, geleceğe örnektir,
Taranmayan saçların,
doktorlara denektir,
Vızz gelir
tırıs gider, sözün sivrisinektir,
Az dinlen tatil
yerin , eyle Güzelçamlıyı.
Kaçıyor avucumdan, ah zaman denen dilber,
Bu yorgunluk
cabası, üstüne ekti biber,
Satacağım ne
varsa, ticaret mi tövbeler,
Hele gel bizim için, toyla Güzelçamlıyı.
Âdem abisi
sayar, nezaketen çok üzmez,
O imbikten
sözlerle, sanma ki anlam süzmez,
Elbet vakit
yeterse, şaşırma daha yazmaz,
Sen şiir
dersin çalış, sayla Güzelçamlıyı.
Adem Efiloğlu