Kozmopolit Transtatilya
Asli olmadikca her gösterise cikan avans, ikramiye, ödül
veya seyir -seyran insani yutkundugu kir ve kahir lokmasinda lezzetsiz birakan
haram sofrasidir. Dengi degeri olmalidir yercekimi bilmem kac kuvvetinde tüyse
tüy, pamuksa pamuk, tuncsa tunc , insansa illaki de insanin. Sevdigi kadar
hissi ilgisi alakasi olmayan dilsiz duygusuz damarsizligin , arsiz yolsuz
yollarla tadina vardigini sandigi sey her hücresi sönmüs sogulmus kiyamet
ekseni gibi, yerini dengini bulamamanin lekeli ve kanserli zikkimin berkidir.
Ormanlar yaniyor, yaniyor, yaniyor .. her neden ve nasilsa
ayni zamanlamanin kurulacak olan ve sonradan imar affi iskan-mesken parseli ve
tapusuyla, tüm hizmetlerini eliyle koymus gibi eksiksiz yerine getirmeyi toplum
maliyetine, ülke zararina ve devlet-millet yüküne yikarak güzelim zümrüt
ormanlari cöl, irmaklari daglari yaylalari ve vadileri kisir döngülü bir
hayatin her yeri paraya satilik ören viranesi olarak yanan ormanlar yerine
örülüp dikiliyor…
Tatil sehirlerimizden birindeydim giden yil. Söylemesi ayip
tuzlu deniz suyuna kumlu-cakilli sahil ve kiyilarina boy verip; mavi sularla , beyaz dalgalarla, ucsuz
bucaksiz sessizligi dinleyen gölgelikli agacla ve günlük güneslik
kucaklasmalarla hayatin tüm yorgun kac-göc yerlerinden cekip götürerek kendini
birakmisligin huzurunu demleyip keyfini yudumladim. Sokaklarinda boyali dekorlu
masali sandalyali yüksek alkol tüten turistik bogmacasi dekorlara cok
tökezlemeksizin, buldugum sakin mekanlarda bol balik yedim, bayirdaki denize
bakan teraslarda sokak enstrümentalleri ve bazan her türden her telden müzik de
dinledim denize sifir aksam yellerine bagri bitisik sarkilardan. Kivircik
kadina da ugradim hal hatir…
Uzatmayim kurdum valizi sardim bavulu dönecekkken, bir gün
öncesinden onca zahmet ederek ve hatta saatini sasirmayayim diye cingiragi
kurarak erkenden , agustosun zirve sicaginda kirk sekiz satlik gecerliligi olan
ucus izni icin test bile yaptirduim. Amma gel gör ki o sebep bu sebep üstünden
iki saat gecti gerekcesiyle yeniden ve bir gün sonrasinin ucagina ordan oraya
kann ter icinde kosturarak otele döndüm. Siyrildigim yorgunlugu gittim tekrar
denize dalgaya kuma ve günese gömdüm sevdirdim. Ertesi günün gece yarisi bir
bucuktu usus saati. Buranin en iyisi dediler sahilin sonundaki balikcidan
sonra, otelin palmiyelik mumluk samdanlik vazoluk süsleriyle bahcesinde saati
beklerken oteldeki hemserisinden tatil otlaklanan tüccarin nasil iscilerinden
para kirip yövmiyesinden kestigini, baldizini ona göre malinda gözü olan ac
gözlünün birine itirazi oldugu halde evlenip belasini buldugunu, kayin
biradeerleriyle dövüse cekise yulaf tarlasini nasil koparip aldigini,
cocuklarina parke döseme firmasini nasil kurdugunu, bu tatil sehrinde kac daire
kac bir arazi arsasinin oldugunu filan,
midem bulanarak dinledim. Bu adam fiyati iki lira olan kücük pet
sisesinde otelin giris kapisinda calisan hemserisinden bedavaya getirdigi icin
de kendine mezuniyeti neredir bilinmeyen uyaniklik diplomasi vermeyi de ihmal
etmiyordu. Ama dayanamadim `kusura bakma birader dedim, kirli yaka dedikleri
tam sen olsa gereksin bundan fazlasini duymak istemiyoum, simdiye kadar
dinledigim de sana kiyagim olsun ` dedim cekildim bahcedeki en uc öteye gittim
oturdum
Binip gitme saati geldiginde gündüz corba ictigim karsidaki
lokantanin üst katindan zemin salonuna nasil bir hir gür cayiir cuyur,
ellerinde beyzbol sopalariyla ortalarina
aldiklari orta yasli iki adamin kafasina gözüne onca tembihlenip toplanip gelmis
topluluk, öldüresiye icirip girisiyor, bagira cagira anlasilir anlasilmaz lanet
ve küfürler yagdiriyorlardi. Yaklasik yarim saat kadar sürdü bu tufan. Sonra
yere yikilanlardan ses soluk cekilince, geldikleri arabalara dolusup, hala
ssaya söve kizginlik köpürtere ana caddedenara sokaklara kaybolup gittiler.
Polis geldiginde yerde hala gecenin hasarli ve yikik cam cam cerceve ve insan
yikintisi yatiyordu. `biz varken burda sana ekmek yok`muymus neymis ` beni
gecenin burasindan hava alanina götüren otelci kiz böyleyken böyle ddediydi.
Ne demistim, hah, eger degerli gercek özde aslinda kadri
kiymeti degeri varsa , keven diken sararmis ot veya yesil cagla hersey öpülesi güzelliktedir
ve degerlidir. Degilse villa -tatil matillerle, boyanmis süslenmis hikayesi
nerden nasil niye geldiginin süper manzarali ve kusun sütünün sofrasindan eksik
olmadigi bilet ve gise, turnikesi haram, her cirkinligi ve cirkefligi icinde
barindiran insanlik ölümü, zül ve ziyandir.
Seyfi Karaca………Haziran / 21
(
Kozmopolit Transtatilya başlıklı yazı
Yeldegirmeni tarafından
29.06.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.