Açtı o gözlerini, şaşkın şaşkın bakındı,
Bilmek için her şeyi, merakını takındı.
Kelime kitabını, Adem’e
verdi Allah,
Öğrendi birer birer, adları hikmetullah.
Toplanın dedi Allah, Ey benim
Meleklerim,
Hepinizden elbette, var nice dileklerim.
Ruhumdan üflediğim, Âdem’e edin secde,
Teslim olmakla olur, böyle gelinir
vecde.
Tüm melekler katıksız, itaat etti emre,
Hepsinin kalplerine, aşk ile düştü
cemre.
Yalnız İblis etmedi, bu buyruğa uymadı,
Sanmayın ki Allah’ın, ol emrini duymadı.
Neden
etmezsin secde, diye sordu
yaratan,
Yazdı
defter-i kebir, yaşananı anbean.
“Ateşten yaratmıştın, benim bütün
halimi,
Daha üstün kılmıştın, sen benim
cemalimi.
Şimdi de bir çamura, secde et mi
diyorsun,
Ben daha üstün iken, beni mi
sınıyorsun.
Büyüklük taslamıştı, Allah’a bir
meydanda,
İsyan, imtihan, küfür, hâsıl oldu Şeytan'da.
Elbet bir sınav vardı, bu durumun
içinde,
Her şeyi bilir Allah, sormaz neden
niçinde.
Buyurdu yüce Allah, “ Rahmette yoksun
artık,
Hikmetimden uzaksın, sana yoktur
seyranlık.
İn verilen makamdan, sen buradan kovuldun,
Artık yapayalnızsın, istenmeyenden
oldun.”
Şeytan mühlet istedi, “Bana sonsuz ömür
ver,
Tercih ettiğin insan, ne hallerde sen de
gör.
Onları her hileyle, çeviririm yolundan,
Öyle samimi kulluk, bekleme her
kulundan.
İşte böyledir dostlar, iyi kötü tercih
var,
Şu fani dünya için, ahrete verme zarar.
Adem Efiloğlu
Not: Kıymetli dostlarımdan çok özür diliyorum. İnanılmaz yoğunum, yazılarınıza tam bakamıyorum. Hakkınızı helal ediniz.