İçimin hıçkırıklı gamzesine
Şırıl şırıl gülücük hikayelerin akarken
Roman damlayan oynaş bulutlara
Şemsiyemi açtım
Nereden çıktı
Yokluğunun dağlarını kenarlara dizip
Ovalarının üstüne destan olmak
Önce bir martı gelse
Yitik sahillerden
Arkasından
Su destanının elinden tutarak sen
Deniz kırmızı uçurtmalarını uçurup
Koşup oynasa yüreğimdeki çölde
Islaklığım
Tane tane kelepçelense kumlarıma
Sırılsıklam
Senin
Şırıltının çığlığıyla hiç kurumasam
Yaramı gagalayan acılar
Ufuk çizgisine tünese
Gülücükler kulaç atsa
Mutluluk yelken açsa
Ne dersin
Göç eden su edebiyatında
Nemine muhtaç olduğum
Yüzünde kaynayan hikayemi
Ela ela çağlatırmısın
Yaprak döken ömrümün kulağına
Bir yudum okuyayım