Merhum babam Mahmud Sami Ramazanoğlu'na intisaplıydı. Ürgüp'teki bütün dini guruplarla tanışır görüşürdü.(Nurcular, Süleymancılar, Işıkçılar vb.) Sami Efendinin halifesi Musa Topbaş Efendi babama ikinci olarak siyasetten uzak dur demiş. Babam bu talimata her zaman uydu.
Çocukluğumda Adıyaman'da Hacı Raşid Efendinin dergahındaki çorbanın bitmediğinden bahsedilirdi. Adıyaman Menzil'e 1997 veya 1998 yılında alkol bağımlısıyken ıslahı nefs ederek dini hayatını yaşamaya başlayan bir tanıdığın kiraladığı otobüsle gittik. Gidiş gelişlerimiz bitmedi. Nur suresi 31. ayetine uyduk ve tövbe ettik. Yani Allah'ın(cc) ipine sarıldık. Sonra neler mi oldu?
1-İbadetlere, sohbetlere olan hassasiyetim arttı.
2- Siyasete olan meylim azaldı. Hayatım değişti. Fark ettim ki; ;Dünyayı değiştirmek isteyen önce kendisini değiştirmeli.
3- Necmeddin-i Kübra(r.a) a isnat edilen bir söz var: Yaratılanların nefesleri adedince Allah'a ulaşma yolu vardır. Etkileşim, sevap ve günah kişilere özeldir. Ecir de suna göredir.
4- O zamanlar sofilerde cezbe vardı. Bende pek çok kişi gibi cezbenin büyük bir makam olduğunu zannedip özeniyordum. Okudukça anladım ki değilmiş. Cezbe en alt makammış,
5- Aynı şekilde çay içmek, sigara içmek, dinin zahiriyle anlatamayacağın şeyleri sırf bilgili olduğun anlaşılsın diye konuşmak ta tarikatın adabı değilmiş. Adab kitablarının birinde müridlerin birbirleriyle sohbet etmelerinin uygun olmadığını okumuştum. İlerleyen zamanda bunun doğruluğunu yaşayarak müşahade ettim.
6- Öğrendim ki eski yeni şeyhlere isnat edilen kitaplar aslında o şeyhlere ait değil. Şeyhin vefatından sonra bağlıları tarafından derlenmiş, toparlanmış kitaplar. Yani müridlerin duydukları veya müşahade ettikleri bilgi ve olaylar. Bunun bir istisnası Muhammed Hani 'nin şeyhi Mevlana Halid-i Bağdadi nin izniyle yazdığı adab kitabı.
(M. Sami Ramazanoğlunun adıyla yayınlanan kitaplar bizzat kendisinin yazdığı kitaplar değil. Onun izniyle talebelerinin kayıt altına aldıkları daha sonrasında belki Şeyh efendinin tashihini yaptığı kitaplar.
6- Bildiklerimle amel ettikçe bilmediklerimin bana öğretildiğinin yaşayarak farkına vardım.
7- Cahilliğin çok kötü olduğunu(cahillikten kasıt Allah'ı bilmemek ve İslama uymamaktır. Eğitimle karıştırılmasın lütfen) ama cahil sofinin en kötüsü olduğunu anladım.
8-Okudukça İslamın gençleştiğini öğrendim. İslam dinini eleştirenler kendilerine baksınlar. Misal bugün Cahiliye devrinde yaşadığımızı iddia ediyorum. Kur'anı Kerimdeki bütün ayetler günümüz için indirildi. İslam dininin kurallarına, ayetlere tarihsel diyenlere söyleyeceğim tek şey Dinazorsunuz. İslam dinine İslam gözlüğüyle bakın, Hristiyan gözüyle bakıyorsunuz.
İnşallah devam etmeye çalışacağım....
(
Allahın İpine Sarılın başlıklı yazı
Mustafa ESER tarafından
28.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
