Güneşim gibiydin beyhudem sıcacıktın...üstümde biçilmemiş kaftan
ayağım da zincir... On üç kere döndüm etrafında...
Islık sesiyle,
Ağaç oynatıyor rüzgâr
Gözleri önünde dünyamın
El çırpıyor kuş telekleri
Güneş nazlı
Su tedirgin
Benzi solgun uzun havanın
Yer/yüzünde ıslaklık
Su serpilmiş yanları üşüyor
Yük vagonlarındaki çiçeklerin
Ben sesini çiziyorum saç/ak altlarıma
Evaze etekli yokluklar
Yedi tepeli şehirde
Boşluk ağır
Dalga usul
Gel-gitler birdenbire
Devri cilasız bağdaş duvarların
Gölgelerde ilk çağ resimleri
Bil/cümle devrik alabildiğine
Masatta bıçak
Biley taşında neşter
Kan taşıdır şimdi zaman
Kesildi kesilecek bağlar
Ardına bakmazken gerçekler
Elin yaban ya! …ben har vuruyorum boşluğa, sen harman savuruyorsun ateşe
Demir Mutlugil
>