Nerden geldi aklına böyle zamansız gidiş.
Tutmuyor gönüldeki yamalar sensiz dikiş.
Bir yıldız kayar gibi çekip gittin ansızın.
Anlamadım bu firar neyin nesi ve ne iş.

Sen gittin yüreğimde bergüzar kaldı sızın.
Güllerde usaredir güzelliğin ve nazın.
Firakınla bağrımı ateş deryası kıldın.
Attın beni içine çıkılmaz çıkılmazın.

Figan etsem duyulmaz gayyasındayım aşkın.
Yüreğim hüzün yeri aklım şaşkından şaşkın.
Eserinle öğün sen ateş gönlümde esen.
Sevdan keskin bir kılıç mahzun kalbim ona kın.

Ey firarî şivekar gönlümün has sahibi!
Aşkın oldu kör kuyu görünmüyor ki dibi.
Baharda erguvanlar sana simgedir ancak.
Adına gül dibace bî vefalık nasibi.

Bir gün çıkıp gel artık sona ersin bu firak.
Bozma hatıraları yerli yerinde bırak.
Seherde dualara girizgâh olmaya bak.
Gel de bir daha gitme cümle gemileri yak.
Ankara,27.03.2010
( Firariye Seranat başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 27.03.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu