Târumar etti beni, nefsten dile kıvrılan Dert değil derman değil ; hıçkıran sesdir elbet Gökten hüküm indirip hüzne giriftar kılan Şânı dağlardan yüce ve mukaddesdir elbet
Divitlerimden aktı gamın bilinmez yanı Söz değil sözcük değil ; haykıran izdir elbet Şifâ diye vermişse ahvâlden anlayanı Merhameti göl değil sonsuz denizdir elbet
Susmuştu kurumaktan gönügâhın damları Sis değil yağmur değil ; çağlayan saftır elbet Yanlışın çemberinde gösteren yordamları Kibriyâsından gelen tükenmez aftır elbet
Verimsizleşse de yer kalbin turâbında sır Giz değil efsûn değil ; saklanan yüktür elbet Ömür kumaşlarından eksiliyorken asır Rûhu ölümsüz kılan kudret büyüktür elbet
İstikbâllere kıble ikbâllere yön sanat Fal değil bâtıl değil ; nakşolan haktır elbet Fenâfillah yurduna çırpınmak ister kanat Gönlü âsûde eden o zât ehaktır elbet
( Mabud-u Zişan başlıklı yazı GÜŞTA tarafından 18.12.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.