Hic kuskusuz daha nice satir ve yazilara ben kisiligini kalbini kalemini ve yüregini koyarak yazacak olacagim, tüm bunlara  dair nicin , nasil ve niye ortaya konulan herhangi bir paylasimi YORUMLAMA inceligi noktasinda son yazdiklarimi silinme ihtimaliyle kenara koymustum. Asagidaki satirlar ordan ve oradandir.

 

Hele de görsel bogulmusluklarin yorup yiprattigi ALGI DEVSIRME, Kültür Yozlastirma ve insan uydurup dolgulama sistem mekaniginde, toplumun hangi ve ne degeri yikilmis yagmalanmis islevsiz ve iceriksiz alim-satimlarin tezgah kelepinirine dönmüs cark cevrimlerinde, DOGRU – DÜRÜSTLÜGE olan ragbet hem soguk hem uzak hem de mesaggatli gelir her kisiye. Hani `dogru söyleyeni kovacak ne köyü ne kasabasi bile kalmamisligiin ` yalan -yanlislariyla bogusup didismeyi hayatin dogru düzgünlügü sanir ve sayar insan. Orda artik dogru, hakkaniyetli,vicdanli, bilgili, ilgili emek zahmetleri gerektiren her duyarlilik, harabinda tünemis alismis insana agir ve zor gelir. Dogruya özgürlüge hakka hukuka sevgiye saygiya iradeye yetkiye özgün ve saygin kisiligiyle varip gitmeyi gereksiz -luzumsuz dilin dagarcigin tat vermeyenleri olarak anlar ve algilar. Ne kadar bozuk berbatlara bulasir beslenirse, tam kalp ve kafa ayarini ancak bulduguna kendini hasir alti ederek pusar tüner saklar gizlenir. Cünkü bu tutsakliktan dogruyu bulabilmek zaten ne kitabinda vardir ne aklinda dilinde dolasir. Hazmedip sindiremedigi ve hic dogru dürüstlügü olmayan harama yalana talana güce saltanata gösterise aldanir tapinir. Ona göre de ARGO sapkinligi denecek derecelere düsen, yazik eyvahlarin agidini acisini üzüntüsünü ve ezikligini söze yaziya sanata dile kabir ve azapliligina tasiyarak , ceset celselerde gecinip giden kalici hale getirir.

 

Hic sevmedigim seydir, durmaksizin ÖNYARGISI degismez saplantilarla, kendini irdeleyen ve uyaran dokunuslara savunma zirlari giyinip bürünerek icgüdüsel kuruntulari daima KARSI ATAK reflekslerine kurulu ve hazir cebellesmelere bulasip hic bir saglikli yere varmamazligi sürdürüp veya sündürüp durmak. Yorumlar, ister övgü ister yergi kime nerde nasil olursa olsun , yüklenilen veya paylasilan emek, caba, gayret ve degerin; sundugu , ilettigi, duyurdugu ve bildirdigi derdi, sevinci, ilgiyi, itibari, kaygiyi bütün olumlu veya olumsuz hayat döngülerinden kimin ne kadar kendi gercekligine, yani ondan bundan toplama yahut derleyip disirme yollu-halli Fiyaka Saticiligi´na tenezül ve tamah etmeden özgür duyumsamalariyla ÖZGÜN iradeli ve ifadeli olup olmadigiyla ilgili ve iliskin olmalidir. Yani duygusal ekip calismasi veya karsilikli birbiriyle paslasan hayal kurma kan bagi kuyusuna dolup bosalarak söze yaziya dile dagarciga kendi aralarinda kalma calgilari oynatan basmakalipli bol cilali cafcafli ve agir dozda bayginlik ucurup- aslinda da kisinin gelisimini kör kütük eden- abartili ÖDÜNC ÖVGÜLERDEN ibaretlik olmamalidir gerek yergiye gerek övgüye dair ve degin yorum. Kuskusuz hic kimse digerinin akil bükümlerine yahut aliskanlik kivrimlarina göre aynisini yazmak okumak zorunda degildir. Fakat yol nerden kimden gelirse gelsin veya gitsin, sevginin müjdesi veya acinin kanattigi dokunuslar duyan bilen icin herkese ayni anlam ve kavramlardan her ortak yürekli INSANLIGI duyurur bildirir

 

Bunun burasina da kazanilmis ortak hayat zenginligi veya KÜLTÜR ZENGINLIGI derler kisacasi. Ardinda yol yordam ilgi bilgi akil fikir duygu sorumluluk sevgi saygi adalet özgürlük düsünce gibileri dayanir ve barindirir KÜLTÜR.  Kültürden söz bildirimi  ve yazi hakki icin konusan danisan edebiyatsa, tüm bu insani degerlilikten ( akil fikir duygu özgünlük vs vs ) yolunu ilmini ve yordamini bularak, bütün ön yargi BAGNAZLIGI ve kuyu-küme SAPLANTILARDAN  ne kadar uzak olduguyla kendini deneyimleyip gelistiren; ve kisiligini karakterlestiren atilganligi ve cesaretiyle degil de, sanki dogustan kusursuz söz , yazi, sanat, edebiyat ve davranis ilahiligi kusursuzuymus gibi hic bir elestiren dokunusa kendinde yer vermeyen kaliplara , kibirlere, kücümsemelere, dislamalara, asagilamalara, kendini üstün salaklayan  yeniklik yahut ALINGANLIK gösteriminde donup kalarak, ne yasadigi dünya gercekligini algilayabilir insan, ne de kendi disinda olup biten yasam cevrimini veya insan yüklemli yekdiger hayat varlik ve öznelerini. Kendine müstakillikte kapali gizlisini cürür carkit olur ordaki  vasat hasat.

 

Bu yüzden yüregini ortaya koyarak paylasilan her EMEK, burda oldugu gibi her yerde de vazgecilmez biri digerine hic farki olmayan - ne birinciye ne sonuncuya- degere sahiptir elbette. Burda hassas konu sudur ki; KASITSIZ-KAYIRMASIZ ve ayrilaliksiz imtiyazsiz ahbap tanidik ödüncüne muhtac ve mudara etmeksizin, her türde paylasilan BILDIRIMI ( eger düz yazi yahut siirse, türü ne olursa olsun mutlaka duyuracak yükü bildirecek davasi derdi vardir yoksa sirf görsellimakdi icin süslü sekil boyamaciligi yapacaksa nakkas yapar,sarraf kuyumlar,  tekzip isler veya fotograf ceker yayinlar ) harf harf, satir satir, hece hece, cümle cümle okuyup tasidigi veya söküp kopardigi ANA FIKRINE göre , tüm diger ve ötekilerden bagimsiz olarak paylasilmis sunulmus olana yogunlasip, kendi katilimciligini hic bir TOLERE IMTIYAZINA berbat etmeden ( deyim yerrindeyse en acimasiz katilimciligini ortak ederek ) irdelemeli, bakmali , görmeli, duymali, yormali, incelemeli ve sorgulamalidir tenkit ve yorum sahibi. Cünkü ancak böyle ve bu yolla gelisir büyür söz yazi kültür ve insanlik. Yalanciktan övgülerle kenardak kiytiriktan sisirip üfürerek ucuran sahtekarlik soyutlasmasiyla degil.

Öze esasa belirttigim gibi, eger oraya alisir baglanirsa, dünyayi kendinden menkul, herkesiyse düsük capli, ufak profilli, yedek kifayetli, hice sayan kibir kuyusuna cöker kokusur cürür, ortaligin ucurup üfürmesine ve begenisine göre de  bagimli ahkam kesiciligi ve süs saticiligi. Inatla da hem ordan hem  burdan hic kurtulamamanin düskünlügünü övünür savunur. Yordugu yürege sundugu emege hic yorum yapilmayanlari da, ön yargisinin kim var kim yok veya begeni nufusu cokluk-azlik sayacina bakarak herkesi kendi disinda halayikligin siraya girenleri hesabindaki yekuna yazip , pesin hükümle degersiz hic yoklardan sayar bilir.

 

Herseyi de kendi kalibina uyup uymadiginin corak-kurak ölcütüne göre gecerli yahut tedavülsüz anlar  derecelendirir. Kisacasi yasadigi hayata yorup yükledigi emekleriyle, ne kattigi yahut carkita cikarip ezip bozgugunun akli fikri saygisi segisi özgürlügü iradesi azmi bilgisi becerisi inanci güvenci yakinligi samimiyeti hissi mantigi matamatigi duygusu sorumlulugu özgünlügü düsüncesi ilgisi iibari ve nice niceleriyle ilgili , duyarli ickin ve iliskilidir Kültür Sanat Siir -Edebiyat. Ben burdan baktim yogunlastim ve hic bir diger yahut ötekilere kiyas etmeden her neye dokundum degindimsem, `birak hic bulasma,  zaten kör kütük saplanti bunagi dar kafadir, yetmeyen yerleri dengi olmayan degerlilige  yordukca salaklasip saldiriya gececektir `demeksizin bakar görr sorar sorgularim her yaziyi sanati edebiyati yahut da özellikle siiri.Alinganligini her ne kadar taniyor anliyor biliyor ve her kodlanmis tepkiyi verecek cevabindan alismis DOGMA tepkili kurak refleksten  taniyor olsam da, bu ne yazik ki yazilip ortaya konulan siirin harabe özünü AGLAK-ZIRLAK esaretini ve enkaz esasini zerre kadar saygin bir yere tasiyip degistirmiyor ne yazik ki. Burayi yorarken de tüm önyargi taraf veya öteki olmaktan arinmis ve uzakligimla kalem yazdirdim. Yani, beni bos verin eger bu yazi agir zor ve kabullenmesiyle sindirilme hazmi kafayi bulduran afyondan avuntulardan degilse, benimkisi beni yorup besleyen hayatin harciyla ödesip hic degilse aklinizda kalabilecek ( eger sigdiracak kadar bosluk ve yer kalmissa ) soruya iliskin dikkat uyandirip hayatin kaydina dair not düsmek, degilse bildiginizi yazin okuyun, zorla bile isteye tabutlugunuzdan bana ne..

 

Seyfi Karaca……….Aralik 

( Yazıya Yoruma Dair Yılsonu Incılerı 2 başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 18.12.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu