Asırlardır peşinde, pervane
olduğumdan,
Düşe düşe öğrendim, sevdanın
zorluğunu.
Nedense biraz eksik, hep yarım
kaldığımdan,
Aşa aşa öğrendim, sevdanın zorluğunu.
Ömrümce sancıları, dilimden düşmese
de
Yaşa yaşa öğrendim, sevdanın
zorluğunu.
Ders almadan hayattan, hamlıktan
pişmese de
Paşa paşa öğrendim, sevdanın
zorluğunu.
Sabahların ufkundan, bir ahunun
peşinden,
Koşa koşa öğrendim, sevdanın
zorluğunu.
Toprağı örseleyen, bir damla
gözyaşından,
Eşe eşe öğrendim, sevdanın zorluğunu.
Nasıl ki aldı beni, diyar diyar gezdirdi,
Coşa coşa öğrendim, sevdanın
zorluğunu.
Bilinmezi bildirdi, yazılmazı
yazdırdı,
Taşa taşa öğrendim, sevdanın
zorluğunu.
Kazma kürek ne hacet, an geldi kalem
ile
Deşe deşe öğrendim, sevdanın
zorluğunu.
Çaresizlik içinde, düşe kalka em ile
Düşe düşe öğrendim, sevdanın
zorluğunu.
Bıkmadan usanmadan, Adem olup örerek,
Döşe döşe öğrendim, sevdanın
zorluğunu.
Ömrümce etrafımda, doğru yanlış
görerek,
Şaşa şaşa öğrendim, sevdanın
zorluğunu.
Âdem Efiloğlu