Korkunun renkleriyle, cinnet değdi bu sabah Pencereme ses verdi, burada boğan boşluk. Kâbusun avucunda, gözlerim dedi; “Eyvah!” Gölgem arşa asıldı, yaktı böyle sarhoşluk. __ Söyledim güvercine, “Özgür uçma, bana yan” __ Demlenen erdemlerim, sarar beni, gardiyan.
Nedir bu karanlıklar, adına kader derler Üzerime yüklenir, acımadan taş duvar. Bir tufan olur özlem, “Tükenmez keder” derler Günden güne yükselen, içimde bir korku var. __ Beni boğmak üzere, ruhumdaki bu buhran __ Alevler, tutuşturur, efkâr beni, gardiyan.
Esintisiz sabahın, kahrettiği fırtına Sustur artık sesini, bak nefesim kesildi. Ne için savurursun, bir yük müydüm sırtına? Güzel duygularımı, fark ettim, öfke sildi. __ Çıldırmak üzereyim, hakkım değil mi isyan? __ Yanına çağırıyor, rüzgâr beni, gardiyan.
Zarar verdim insana , bil ki uydum şeytana Ruhum bir lâvda kaynar, söyle; bu mu pişmanlık? Biraz nefes alayım, izin verin de bana Güneşi yudumlayıp, yaşayayım bir anlık. __ Küçücük bir hücrede, akıp geçer mi zaman? __ Bu rutubet kokusu, yakar beni, gardiyan.
Düşlerimi ıslatsın, dişi, anaç bulutlar Avluda birkaç saat, volta atmak da yeter. Taş duvarın altında, eziliyor umutlar Yalaza kesen hapis, inan ölümden beter. __ Bak, hücremi kapladı, ruhumdan taşan duman __ Kulun, kölen olayım, kurtar beni, gardiyan!
( Gardiyan başlıklı yazı Afet Kırat tarafından 16.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.