Tuvale Çizdik Resmimizi, Gözyaşı Cilamız


Sık yaprakları ile kayın ağaçlarında
Uzan bir tanem uzun boyun ile bana.
Sarıl erkek kokun, güven verenim.
Yasla beni omzunla göğüs arana
Türküler yakalım birde aynı dildeniz
`` Gesi bağlarında dolanıyorum``.
Aklımda sır gibi taze, lokum gibi öpüşlerin
Dokunur acı bir drama sevinci dünlerin
Hey hat nerdesin, titredim bilmezmişsin.

Deniz kenarında kayalıklarda, kır kahvesi
Dalgalar çarpar kıyılara, yavaştan-yavaştan
Adını söyler vururken ince sazdan.
Bir büyüden bir büyüye akar usulca.
Samanyolu’m baharla kayıkçı arasında
Denizim var git eğlenme buralarda.
Sevdalara örtüdür salıncak kayalar,
Neden kendini bu sarp aşk a vurdun
Daha iyisini mi yazacaktın aşkın?
Bir portre çizdim şimdiden haydi gel.
Hanımelinin baygın kokusunda rengin
Bahar akşamında resmetmekteyim,
En detayları kendime sakladım
Kandıracağım içimdeki benle resmini
Kuş sesleri cıvıldıyor neşem yerinde
Gönül gözümden aktın tuvalime
Bir suret ki eşi benzeri yok âlemde
Gözler sessiz randevu verir gülümsemede.
En iç çektiren bakışını, bir ben bildim.
Ne olur; Gelme daha fazla hayalime
Titriyorum deprem gibi, toz dumanla
Yok olurum bak, ela-ela nihayet kollarında.
Dudakların üstü ince, altı dolgun etlice
Öyle bir ateş ki, rengi yakar, beyaz dişi
inci gibi indinde, nar tanesi dizili her biri
Kıvrımların dans eder rakstır gülümserken.
Dokunuşun; Pamuk tarlası, yumuşak inceden.
Bir tat; Sanki ``Kevser şarabı`` dilimde
Resmettim tuvalime hayalimden, gizlice
Burnun en güzeli ufacık ve sevimli
Hafif bir kemer nede albenili etmiş seni
Ne Kaf dağında, ne yerde gezer bir haber
Öyle ki, aktın hayalden yüreğime``misk amber``
Saçların kurşuni siyah, hafif dalgalı,
Parmaklarım dolaşır arasında yol açar.
Ensede birleşir ellerim, boynunda benin,
Hiç aksi değilsin sevgilim, yumuşak tenin
Güneşi, saçlarından belledim akıttım.
Resmin suret kayın ağaçları gölgesinde.
Ne hoşsun tuvalimde hayalimde ki gerçekte.
Bezedik etrafını, deniz kabukları minnacık.
Yaldız kumlarını çerçeveye kattık gizlice.
İstiridyeden çıkardığımız incileri taktık.
İmza attık ölesiye, sözdük ruhu birleştirmeye,
Gözyaşlarımız cilası oldu biricik sevgimize
Yemin koyduk aşka bir daha ayrılmak yok diye.
Bulduk bir tanem ölümsüzlüğü sevdamızda
Acımaz artık canımız dökülse de son damlamız
Yosun kokusu, altın hatıralar, ispatımız.
Taşa vurduk, kayaya yazdık, asla ayrılmadık
Çıkmaz boyası tenimiz kanımız, rengimiz elamız
Kıramazlar, isteseler de en büyük güç aşkımız
Resmettik tuvalde, elimde fırçam bende sen
Senin bende bildiğimi, aşk dedikleri yer``sen``
Herkes gibi olmak, olmayacak bir şey, bir hayal
Bilmeyecek kimse şah damardan kenet olduk
Yanarsa bir gün canımız, ikimiz birden kanarız..
( Tuvale Çizdik Resmimizi, Gözyaşı Cilamız başlıklı yazı Deniz KESTİM tarafından 2.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu