Yirmili yaşlarında genç ve güzel bir kızın ağzından:
Kim babasını sevmez ki?Ben de çok seviyordum bir zamanlar ama şimdi babamı çok seviyorum desem yalan söylemiş olurum.Sanıldığı kadar kötü,gaddar birisi de değildir,mahalledeki herkes tanır severdi babamı,biz de gurur duyardık.Anneme,bana,küçük kardeşime el kaldırdığı görmedim,azarlamaz,durduk yere öfkelenmez,kalp de kırmazdı.Sizin anlayacağınız tam bir aile babası dediğimiz tiptendi babam.
Küçüklüğünden beri arabalara merakı varmış babamın,rahmetli dedem,doğum gününde araba hediye etmiş babama hem de çocuk denecek yaşlarında."Benim küçük aşkım."derdi her hafta sonu arabasını temizlerken.Keşke tek aşkı da küçük aşkı da son aşkı da arabası olsaydı.
Hiç böyle görmemiştim babamı,bir gün işten çok kızgın gelmişti,ağzını bıçak açmıyordu,konuşmaya,neler olup bittiğimi anlamaya çalışan annemi de tersledi birkaç sefer.
-Üzerime gelmeyin,dedi,iş yerinde tatsız bir olay yaşandı,daha fazla dayanamadım ve istifa ettim.
Konu komşuya haber saldı ve çok geçmeden işi buldu babam hem evimize yakın bir yerden hem de dolu bir ücretle.Ailecik çok mutluyduk,annem arasıra ev temizliğine gitse de babam istemiyordu çalışmasını bu yüzden sık sık tartışma yaşarlardı.Babam,anneme küser günlerdir yaptığı yemekleri dahi yemezdi.
Herşey bundan sonra olmaya başladı zaten.Her seferinde işini de patronunu da çok sevdigini söylerdi babam hele patronunu öve öve bitiremezdi.Rahmetli dedem ile babaannemi bu kadar övdüğüne hiç şahit olmamıştık açıkcası.Anlamalıydık bir takım işlerin yolunda gitmediğini ama elimizden ne gelir babamla eskisi gibi konuşmaya cesaretimiz yoktu artık hele şakalaşmaya asla.
İşten geldikten sonra telefonu sehbanın üzerine bırakan babam,elinden telefonu düşürmüyordu sürekli mesajlaşıyor bazen de balkona çıkıp saatlerce konuştuğu oluyordu telefonla,kim olduğunu sorduğumuzda ise cevabı aynıydı.
"Patronla konuşuyordum yarınki işlerle ilgili."Bazen de "Siparişler gecikmiş onu soruyor."derdi.
Bir sabah erken kalmıştım başka bir ilde sınavım vardı,annem ile babamın ayrı yattığını farkettim babam,solondaki kanepede uyuyordu annemse yatak odasında.Belki özel bir sebebleri vardır diyerek kötü düşünmemeye çalışsam da aklım onlarda kalmıştı ve o günki sınavlarım pek başarılı geçmedi.
Artık babam benimle de sohbeti kesmişti,her sınav günü bana nasihatler verip öğrencilik yıllarını anlatan babam ,o gün sınava girip girmediğimi bile sormamıştı buna çok üzülmüştüm.
Ardından eve geç gelmeler başladı hiç alışık olmadığımız ve hoşlanmadığımız.Her zamanki gibi bahanesi hazırdı"İşleri yetiştiremedik patron mesaiye kalmamızı söyledi."Merak etmeye başlamıştım bu patronun kim olduğunu dilinden düşürmüyordu hiç.
Bir gün işten gelir gelmez banyoya girmişti babam tabi telefonu da elbiselerinin üzerinde yatak odasına bırakmıştı.Patron diye kayıtlı birisi devamlı arıyor ama telefon sessizde.Ben meşgule aldıkça sürekli arıyor acaba acil önemli bir husus mu var bunca ısrar ediyor konuşmak için?Aynı dakikalar içerisinde mesajlar gelmeye başladı peş peşe.Babama önce seslenmek istedim sonra da vazgeçtim ve telefonunda şifre yoktu ve ben okumaya başladım mesajları tek tek.
"Aşkım neden açmıyorsun,yoksa karından mı ayrılamıyorsun?"
"Seni çok seviyorum,kimse anlamasın sen işyerine gel,ben ordayım çok az bir işim kaldı."
"Sakın geç kalma,hadi öpüyorum seni."
"Bu arada yerimizi ayırttım,bir saat sonra hava limanında olacağız."
Dünyam başıma yıkılmıştı ve hıçkırıklara boğulmuştum....
(
Babamın Aşkı başlıklı yazı
berberce tarafından
18.04.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
