Büyüdüğümü; ne sesimin kalınlaşmasından, ne yüzümdeki sivilcelerden, ne boyumun uzamasından, ne de sakallarımın çıkmasından anladım… Yakalanınca anladım.
Komşumuzun çocuğuyla çok iyi arkadaştık ama yol kenarlarına atılan sigara izmaritlerini toplar, gizlice içerdik. Özentilik işte…
Karşı mahallede yaşayan bir kadın vardı; annemiz yaşlarındaydı. Ona “yenge” derdik, çok severdik… O da bizi çok severdi. Bir gün biz sigara izmariti toplarken bizi yakaladı ve:
“Bu çocuklar büyümüş!” dedi.
“Benim çocuğum yapmaz, etmez, şöyle böyle…” demeyin; çocuk dal gibidir, her yöne eğilebilir.
Rahmetli Ferdi Tayfur’un şu şarkısı hâlâ kulaklarımda yankılanıyor:
"Ah bir çocuk olsaydım parklarda oynasaydım,
Dertten kederden uzak arkadaşlar bulsaydım.
Büyüdüm de ne oldu ömrüm kederle doldu,
Çocukluk günlerimi, çocukluk günlerimi,
Gönlüm hep arar oldu.
Seller gibi coşardım kanatlanır uçardım,
Bu duygular içinde ah bir çocuk olsaydım,
Ah bir çocuk olsaydım.
Umutlarım yel oldu, gözyaşlarım sel oldu,
Yaşamak azap oldu, ah bir çocuk olsaydım.
Nerde o saf dostluklar, nereye kayboldular,
O çocukluk günlerim, o çocukluk günlerim,
Mazide mi kaldılar.
Seller gibi çoşardım kanatlanır uçardım,
Bu duygular içinde ah bir çocuk olsaydım,
Ah bir çocuk olsaydım..."
Ne parklarda özgürce oynayabildik, ne dertten kederden uzak arkadaşlar bulabildik,ne saf kalabildik, ne de saf dostluklar kurabildik…
(
Yakalanma başlıklı yazı
berberce tarafından
1.12.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.