Göz yaşımın ardından, avucuma düşen kar tanesi kadar beyazsın.
Öylesine berrak ve güzelsin ki, yeni doğan bebek kadar safsın.
Ben aşk çıkmazında viran iken, sen benden bihabersin.
Çok bekletme, yarına çıkamazsam, pişmanlıktan yanarsın.
Sağa sola benden bahsetme bir tanem, nazar değer bilirim.
Kalbime nüfuz ettiğinden bu yana, her nazara tek duamsın.
Bilirim aşkın kudretini, amma sen bilmeyenleri de düşün.
Onlar ki yaşamadan anlamazlar, bırak hepsi bizden tanısın.
Derler ki; aşık aşkına kavuşamazsa, her şey de onu görür.
Bana ölüm dediklerinde dâhi seni görüyorum, ne sanırsın?
Sen bu dünyanın en büyük devrimi olsaydın şayet,
Sonumun idam olacağını bilsem de Deniz'in olurdum, ne sanırsın?
Hor görme bu aşığı, geçmişinde çok badireler atlattı.
Hor görme aşkınla yanan kalbimi, ardımdan çok ağlarsın.
Selvi boyun, cennet gözlerin, ay suretin ile bakma bana.
Bin yıl daha desen beklerim, ahiretime vekil olur kalırsın.
Meftun'a unutursun deme ay yüzüne kurban olduğum.
Şayet dersen, yokluğumla terbiye olur, kırıntılarımla yanarsın.