Bir hüzün yokuşudur gözlerin

Korkularının madenlerinden sızar ıstırap

Gitme derken sağalan yağmurlara tanık

Gün görmemiş irislerine yabancı

Sancılı gecelerin nöbetçisi

Bir hüzün yokuşudur gözlerin…

 

Bir hüzün yokuşudur gözlerin

Boğazımın üstündeki yutkunamadığım

Kırık cam parçalarının kızıllığı

Geçmişin üzerine mıh diye çivilediğim

Çocukluğumun masumiyetine düşen

Bir hüzün yokuşudur gözlerin…

 

Bir hüzün yokuşudur gözlerin

Asırlık haset düşlerin perde arkasında

Kokuşmuş duyuların muska izleri

Gözyaşların bozulan kuş yuvalarıdır

Sancılı günlerin ardına

Bir hüzün yokuşudur gözlerin…

 

Bir hüzün yokuşudur gözlerin

Mevsimlere kapı olur gözkapakların

Kederin ruhsuzluğuna ön yargısız düşersin

İmgelerle beslenir gözbebeklerin

Şiirleri şakağından vururken

Bir hüzün yokuşudur gözlerin…

 

Bir hüzün yokuşudur gözlerin

Hayata meydan okuyan duraklarda

Güvertesi su alırken siluetimin

Parmakların ateş kusar

Dudaklarında titreyen bir çığlık

Bir hüzün yokuşudur gözlerin….

 

Bir hüzün yokuşudur gözlerin

Heveslerin yalınayak ardında koşarken

Ölümüne aşkına direniştir şiirlerim…

 

Adem Efiloğlu

 


( Hüzün Yokuşudur Gözlerin başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 9.10.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu