ASKIDA ADALET..
Ekmek askıda olursa ve askıya katkın Varsa yücelirsin. Zengin parasını fırıncıya peşin öder. İhtiyacı olan oradan ekmeğini karşılıksız alır.. Adalet askıda olursa bu keyfe kederlik liderlerlerin ve toplumların sonunu getirir.. 
Adalet ve özgürlük doğulu ve batılı olmak gibidir..
Paganizmden hristiyanlığa geçen batı toplumları eglenceden düşünceye, savaştan spora etken güç olan özgürler ile esirler üzerinde belirleme gücünü hep özgür güçten yana  kullanmıştır...Engizisyondan, giyotinlerden geçen bilginin yok edildiği, cadı diye yakıldığı Fakirlikte eşit olan halkları ise kaynak zengini doğuyu sömürü ve fetih aracı olarak görmüştür. Perslerin düzenlediği doğudan batıya seferler ele geçirdikleri ve biriken altınların iaedsi gibi ve bir aralığına yapılmış, Atilla nın Roma ya gelişi, viyana nın fethi gibi istisnai  doğudan batıya çarpışma seferleri olmuştur.. Osmanlı kuruluş aşamasındaki kıta Avrupa sındaki  başarısı, prenslikten öteye gidemeyen akraba evlilikleri ile kral ve kraliçe olanları sistematik olarak alt etmesinde  gizliyken yavuz la beraber yönünü  doğuya çevirmiştir. Oğlu Kanuni sonrasından gelenler aynı sistematiğe devam edemeyince mirasın yenilme evresi 200 yıl kadar devam etmiştir.
Yıkanmayan, sefil, pislik içindeki, Roma ve Atina değerlerini yitirmiş bir halktan bugün kü  gelişmiş dünyaya yön veren devletler nasıl çıktı?
Kilise Iustunanus  zamanında affedilip 50 yıl da Roma yı  ele geçirince Batı Roma imparatorluğunun yıkılışı ve hristiyanların egemenliğinin yeryüzünde kurumsallaşması İsa dan tam 450 yıl sonra ya denk gelir.. Yeraltından gelen keşişler, Roma askerlerinden kaçarken geliştirdikleri özel harp teknikleri, haberleşme ve pasif savunma yöntemleri, Roma ya karşı Anadolu da gelişen Roma karşıtı yapılanmalar da rolleri Europos un adını verdiği kıtada 450 den  bugüne  tek belirleyici olmuştur.. Sümela Manastır ı gibi ulaşılmaz dağ noktalarına yaptıkları kıtada  sıfırdan yaptıkları katedral yada kaleden cevirme ibadethanelerle tepenizdeyim ve sizi gözlüyorum demiştir.. Haber ulağı gibi kullandığı "misyoner keşişler" bilgi ağının merkezindeki en büyük kast sisteminin seçilerek gelen başına da devamlı güc  pompalamışlardır.. Bu ağ 20.yüzyılda kendisini SSCB nin üzerinde bir kabus gibi çökertmesinde de göstermiştir..Atilla nın zehirlenmesinde, Fatih in öldürülmesinde, Osmanlı nın yıkıma hazırlanması ve yıkım sonrası paylaşımın gibi tarihsel dönüşümün sağlanmasında  vatikan etkisi görülmüştir.. Güney Amerika kıtası talan edilirken savaşa girmeyen ama fetih yerlerini tesbit eden  kilise nin payı hep ganimette  %20 olmuştur..Bugün tavanlarına kadar altın kaplı tarihi kiliseler ve Maradona nın teyidli konuşması  bu iddialarımızı doğrular.. 
Egemenliğin, imparatordan kilise ye kayması adalet mekanizması ile yargılanmazlığı ya da "korumalı yargılamayı" sağlayan kilise yargısını da beraberinde getirmişdi..Laiklik geliştirilmese  idi Kilise yargısı bugün tek söz hakimi olacak ama Avrupa Avrupa olamayacakdı.. 
Kilise yargısımda  Öyle ki s*kiyorsun tecavüz olmuyor.. Doğuruyorsun "allahverdi" oluyor.. Kilise nin topraklarını komşu serf sahiplerinin aleyhine genişletiyorsun toprak toprağa, su toprağa taşıyor ondan genişledi diyor. Cinayet işleniyor, tanrıya kavuşmak bir başlangıcdır diyor..(17 /18 yüzyıl fransız jandarma kayıtları) 
Tabi bilim ve sanat insanlarıda çıkıyor.. Kimisi kiliseyi haklı çıkaracak yağdanlık mumelesi ile resimler çiziyorlar.. Kurtarcı mesih in ellerinden çiviler çıkıyor ışık hüzmesi olarak gökyüzüne yükselen yoldan mesih in yeryüzüne dönüşü tasvir edilirken Galileo diye birisi çıkıp zaten bilinen ama unutulan bir gerçekliği dünya yuvarlıktır dediği ve sözünden geri dönmediği iç İn kilise tarafındam aforoz ediliyor ve gözlerine mil çekliyor.. Oysa zaten insanoğlu  360 derece yi 365 günü dünyanın çevresini gölge uzunluğu ile ölçmüş yuvarlaklığını bilimsel olarak da 6000 yıl önce de ispatlamışdı..Ama Galileo kurban veriliyor..Meryem i tahttan ve gökyüzünden resimleri ile indirip insanileştiren, ilk otopsiyi yapan çizdiği damarlar bugün bile geçerli olan Da vinci Aforoz ediliyor.. 
Bilinmezlikten geçim sağlayan ve egemenliklerini bilinmezlikten alan keşişler dünyanın en büyük kütüphanesini iskenderiye de yakarkende insanlığı bilinmezliğe mahkum ettiklerinin bilincindeydiler. Ya da diğer büyük  bir kütüphanenin olduğu Bağdat, moğol istilasında yok olacagını bilen Abbasi Halifesi  dünyanın en büyük gücü Cengiz Han torunu Hülagu ya teslim ol çağrısına olumsuz cevap vererek  yine insanlığı karanlığa mahkum ediyor.Güzelim eserler mısırdan sümerden gelen veya dayanak alarak oluşan eserler yok oluyor..
Din kudreti taşınmaz taşları firavun için taşır ya da taşıtır. Tavaf için 10 binlerce km den insanları çöllleri dağları aşırtarak, hayvan ve eşkiya saldırılarına ragmen yürütür.. Ama ne zaman ki gözleri kapalı tarafsız Themis in eşitlikçi Theımıs in kılıç ve terazisi olan dağıtıcı ve yok edici özelliğini ortadan kaldırıp, ellerini kollarını bağlayıp zulmu meşrulaştırma cabasına bürünmüş o zaman insanlık ayağa kalkmış isyan etmiştir..
Magna Carta toplum sözleşmesi 1789 Fransız Anayasası 1921 Türkiye Anayasası hep bu dikilişin sonunda ortaya çıkmıştır..
Themis in terazisi askı değildir.. Adalet ekmek gibi askıda bırakılarak keyfe keder dağıtılmaz. Keyfilik zehirler. Ve sonuçlarına katlanırsın 

Torun Halil
( Askıda Adalet başlıklı yazı HALİLİ tarafından 24.10.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu