Tarih sensin, vatan sen, hayat sensin, aşkım sen.
Küllerinden doğacaktır bu millet, bir gülsen.
İnancın onuruyla dokunan eşsiz desen,
Ölü toprağı serpilmiş bir nesle “Kalk!” desen.
Seni dinliyorum, ey göklerin mahzun aşkı!
İhanet sinsi bir nefes, kuşatmış dağları.
Bir haykırış bekliyor vatanın evlatları.
Senin al kanınla boğacaktır alçakları.
Göklerden yankılanır bayrağımdan bir nefes;
Ben onurum, haysiyet ve inanç dolu bir ses.
Şehadet şerbetiyle yüceltilen mukaddes.
Düşürürsen bir gün, ölüm olacaktır tek ses.
Aslından uzaklaşma, yakışmaz yozluk sana!
Ben atadan yadigar, ihanet etme kanına.
Yenilgi mutlak, düşmanına aşık olana.
Sakın muhip olma, kem gözlü dost sanılana!
Bana baktığında başın dik olsun, sesin gür.
İhanet sinsi bir suikast yüreğinden sür.
Uyuma! Çalış ve başar, bu milleti güldür.
Özgürlük benden armağan ebedi bir güldür.
Kalk şehit oğlu! Tembellik yakışmaz sana.
Mazine bak! Medeniyetler yeşerten atana.
Atini inşa et, maziden aldığın ruhla.
Bil ki inancı yenen bir güç olmadı asla.
Ab-ı hayattır sana her şehidim kanı.
Duruşunuz özgürlük sonsuzluğa bir çağrı.
Milletimin delinmez saf çelikten kalkanı.
Nakış nakış işlenmiş vatanımın inancı.
Ey bayrağım şahidim olsun ki hak yaratan.
Seni düşürmektense vazgeçerim bu candan.
Bütün cihan birleşip karşımda olsa tek bir düşman,
Başım gözüm üstüne der, yaşatmam sana hüsran.
Seyit Ahmet Uzun