Bir Ramazan ayıydı. Akşam
seni aradım telefon ile. Sol yanım ağrıyor, dedin. Pek konuşamadık. Fazla bir
şey soramadım. Neden konuşamadığımı da bilemedim o an. İçimde bir hüzün vardı
anlam veremediğim.
Telefonu kapattık ama
içim rahat değildi. Az konuşmuştuk... Bir süre hüzünle seni düşündüm. Tekrar
aramak istedim seni. Sonra saate baktım; geç olmuştu. Uyuduğunu düşünerek vaz
geçtim. Yarın ararım, diye düşündüm içimden...
Ama o yarın hiç olmadı
Annem...
Sabah saat 5 civarıydı;
telefonum çaldı. O saatte beklenilmeyen bir aramaydı bu. Telefonun ucunda abim
vardı: Annem çok hasta, çabuk gel...
Ve anladım ki sen ebedi
yurda göçmüştün...
Göz yaşlarım sicim gibi
akarken, keşke bir kez daha sesini duysaydım anne, diye mırıldandım.
Yazarın
Önceki Yazısı