Stefan Zweigin Sabirsiz Yüregine Dair 3
Ne demistik, yoksullugun köküne saplanmis sefaletin dibine
cökmüs cöreklenmis yüzyillarin el yol ve yön degistirdigi toplumsal ekonomik ve
siyasi depdebede dört erkek iki kiz toplamda alti kardesli bir ailenin ,
agabeyisinden devlet kapisina kapagi atarak kendini saglama alma yolunda
askerligi secen Anton Hofmiller, imparatorluk sinirlarina dahil Maceristan`in
köylük -kasabalik ücralar ücrasi yerinde her gün digerinden hic farki olmayan
renksiz, monoton, tekdüze egitim sahasiyla kisla odasinda gel gitliligin atli
suvarisi ve tutsak kusudur adeta.
Orda, talimgahi hic bitmeyen, carsi izinlerind dahi tasidigi
üniformanin buyuran yüküyle her adim araligini ölcüp tartip düsünüp davranan,
ara sira hovardalik kaldirimlarinda parali asklarin kalcasini gögsünü
mühürlettigi kadar ask ve sevgi kavramlarinin icini doldurup bosaltan,
paydosu kislaya yakin meyhanede
sakalasmalarina varincaya kadar hep bilindik hal hareket laflasmalariyla
öldürüp geciren,; ve sürekli kendini tekrar eden emir verip emir almanin
disinda özgün kisilik yahut özgür irade adina hic bir etkisi yetkisi olmayan
saplantinin sinirlarla kilitlenmis engelli bagli güdümlü sandalyalara cakilip
kalmis yoksunluk yitiklik kabugunda gibi sürüklenip gitmektedir Tegmen
Hofmiller.
Bu yönüyle de günlük hayatinin hic bir islevini kendi gücü
istegi secenegi arzusu yetkisi ve iradesiyle diledigi gibi yapamayan; ve en
kücük yerinden yikinmeyi isteyen kimildayislari bile destekli dayanakli koruyup
dayanip gözeteni olmaksizin yerine getiremeyen ayni kaderin bir baska benzer
vurgununu yemis serveti hesaba kitaba gelmez varlikli evin sandalyaya cakili
kalmis kizidir Edith.
Ve bir meyhane günlügünde kagit oynayip suvari subaylari
kendi aralarinda gevseyi sakalasirken, meyhanenin pasta börek satan kisminda
herkesin gözünü kamastiran Ilona`nin girisie cekilen dikkat sonucu, kasabanin
eczacisi, fabrikalardan icar tarlalarina varligi ve serveti yedi diyardan
bilinen saray yavrusu sahipliligini yakindan tanidigi kadariyla anlatip
yayarken, dilerse Tegmen Hofmiller`i onlarla bir yolunu bulup tanistiracagin
müjdesini verir. Ilona, hayati sandalyaya bagli yasayan Edith`in bütün bakim ve
gözetiini saglayan eli ayagi konuundaki hasta bakicisidir. Yakinda heybetli
konakta verilecek olan eglenceye ihtiyaclar ismarlamak icin girmistir kapidan.
Tanisma gününde akla hayale gelmeyecek savurganligin
yapildigi yensin icilsin gösterisinin sofrada süste ve görüntüde yok yok
masalimsi harukuadelikleri vardir. Sular seller gibi daha cignenen lokmasi
yutulmadan kaldirilan sofranin yerine
bir baska dekor sunulur sergilenir. Bu akildisi sarhoslukta müzik dans, her
teklif edene hayir diyemeyen kadinli kizli fingir firildaklari da vardir.
Hofmiller her birinin nefesini kestikten sonra yaptigi islerin arasinda
herkesten secilecek ve göz dolduracak kadar kivrak cevik dans ettiginin hakkini
vermeye bir ötekinin elinden öperek
sarhoslugu azip artan sahneye ceker götürür.
Fakat bir barbi balerini gibi süslenmis, saginda solunda
ihtiyar kadinlarin oturdugu, topuklarina kadar örtünün altinda oturan evin kizi
neredeyse eglenceye bitmeye yakin kaptirip gittigi rutin bogulmalar
zincirlerinden kurtulmus coskunun ve sarhoslugun etkisiyle, evin kizini dansa
kaldirmamis olmakla ne büyük terbiyesizlik
ettiginin farkina varinca gider bilindik nezaktet kaliplariyla egilir,
teklifini sunar hic kimildamadan bekler…fakat daveti kabul gören heyecanin
gelmedigi gibi yerinden hareket etmeyi deneyen Edith, her cabasi bosa giden
hickiriklar icinde yigilip kaldigina ne anlam verecegini bilmeden nihayet
hayatinda görmedigi ve kimi zaman arkadaslarinin baskalarinin palavrasindan
aktardigi söhret tantana gösteris ve furyaya dair ne varsa ilk defa yakindan
taniklik ederek yasadigi gecenin sonu sanki koskoca bir hüsran kabusuyla bitmis
gibi donar kalir ve buza keser Tegmen Hofmüller.
Diger sirali günleri kovalayan zaman, dansli gösterisli
gecede yasanan huzurun büyüsünü bozdugu sebebiyle kendini tutamadan gösterdigi
aksi tavrin affedilmesi icin evdeki hizmetli aracilarla yeniden ziyareti rica edilir Tegmene.
Ziyaret üstüne ziyaretler eklenir. Askeri kislada ilk günden
itibaren disipline olmus hayati boyunca yoklugunu cekip büyük özlem duydugu, ve
hic bir yerde bulamadigi özgün kisiligin
ve özgür iradenin insan yakinligini yuva sicakligini bulmus tarifsiz seinci
Edith gillerin serveti sermayesi sinirsiz
varlikli hayat sürme büyülenmisligiyle geri dönüsü olmayacak cikmazlara
ve fantazilere kendini adayip baglar Anton Hofmiller. Öyle ki artik subay arkadaslariyla
dahi egitim sahasi disinda hic bir yerde görüsüp karsilasmayacak kendinden
cikmis, baskalastikca nereye gidisini tanimlayip tarif edemeyecek kadar
bilmedigi kimligin sürgünü olmustur. Artik hergün kisla rutini biter bitmez
belli saat, belli yol, belli pür dikkat dakikliginde, dakikasi gecikse aranan
ve beklenen yerin vazgecilmezi olmustur. Hatta dakika bile gec kalsa, tüm
bekleyenlerin heyecani meraki her tasin
altina didik didik yoklayip bakacak kadar hassas noktaya tasinmistir.
Bekleyenlerin elbetteki en dayanamayani gün gectikce Tegmen`e abayi yakip tüm
imkansizliklarin bilinmesine ragmen duygularina laf geciremeyip caresi
kurtulusu olmayan kara sevda atesine yanip tutusan Edith`tir.
Günler, haftalar, aylar,
uzuuunca zaman… böyle akip giderken bazi günleri artik zenginlikle yoksulluk
arasindaki acmazlari tükettigi ve hic erisemedigi tarafindan bakip kiyaslamanin
imkanini buldugu icin arada kalan boslugu doldurmaya insanin kendi dogasindn
getirdigi deneyim ve birikimlerden yetersiz oldugu sebebiyle cevaplyamayan
Hofmüller, boslukta bocaladigi siralarda uzunca süredir kisladaki
arkadaslarindan ve bir zamanlar vakit ölsün niyetiyle sarap icip kagi oynama
masasindan uzak kaldigi kendini özler ve villaya gitmekte isteksiz davranir.
Sandalya da sakat kalmisliga esir Ediht`se alistigi ve artik onsuz yapamadigi
yoklugu haber üstüne haber yollayarak yerinde ulamadigi Hofmülleri kendine
bakan Ilona`ya meyhanenin penceresinden nerde olduguna baktirir.
Günler sonra hic bitmeyen arama sormalar Hofmüll`in Emir
erinde mektuplar olarak birikir ve
yigilir. Tekrar villaya gitiginde niye gelmedigini Garnizon Albayinin yni
talimatlari olduguyla söyleyecek yalan bulamadigini , her kör topal olanlarinki
gibi yüksek sezgi gücüyle kandirildigini anlayinca kendini -daha önce böyle
yasamaktan biktigi icin denedigi intihar girisimlerinden- kesip dogramaya
kalkisir.
Cikmazdadir artik Tegmen. Felsefeden pisikolojiye konusma
diyaloglari neredeyse hic olmayan, icini destkce durumun karma karisikliklara
sarmal sardigi, acima duygusunu hem lanetleyen hem kutsayan sarsintilarla kendini nereye koyacagina dair
karar alma iradesinin ( aslinda Stefan
Zweig kendi kapali gizemlerini Tegmen Anton kimligiyle desip didikleyen )
tahlil tenkit tespit analizlerini yapan sayfalar dolusu monologlar ve
anlatimlar yasanir. Ki burdaki dil, cevirdigi ve hakkinda makaleler yazdigi
klasik ünlülerinin toplam hamurundan; ve bilhassa Suc ve Ceza`Dosteyevskisi`nin
anlatim usulü, hikayeleme tarzi, duygu düsünce teknigi ve yazma sitilindendir Stefan Zweig.
Edith `in bir de sagligi bozldugundn beri babasinin
basvurmadigi kaynak care isim ünvan klinik metod yöntem kalmadigi ve hepsinden
sandalyaya bagimli omirilikleri darmadaginik hastanin hicbir zaman
iyilesmeyecegine dair son karari isittikten sonra, en kücük umut fisiltisina
yönelip eldeki tüm varlik servet imkanini seferber ettigi herkesten en
sonuncusu doktoru vardir. Doktor Condor..!
Doktor Condor, Edith`in babasi derebeyi ünvanli
Kaskafelya`nin bir aksam yemeginden
sonra kizinin bu ebedi bilnmezlik icinde herkesin kendini yiyip tüketip bitirdigi;
ve eger kendi ölürse Edith`e kimsiz kimsesiz bakim sürgünlügünde kalacagi
endisesiyle iyilesip iyilesmeyecegine dair tam, mutlak ve kesin bilgi sahibi
olmasi icin yalvar yakar olarak Tegmenden doktora sakli gercegi sormasi icin
ricaci oldugu; ve bütün bunlar üzerine villadan birlikte cikip yagmurlu kasirgali gece sonunda, Wiyena treni
saatine kadar meyhanede konusup hem villa hem evdekiler hakkinda genis bilgi
sahibi oldugu katiksiz süssüz kisidir
Hofmüllerin.
Doktorun bu sirada anlattigina göre o güne kadar tegmenin
iyilik melegi olarak bildigi Edith`in babasi Kaskefalya, parayla baron ünvani
almis ve Kaskefalya olmadan evvel Kannitz adinda sefil yoksu anne temizlik
isciligiyle hayati tedarik eden yAhudi ailenin cocugudur. Orda burda
sürüklenerek yükseldigi ticareti ögrenmistir. Noterlik sigortacilik vesaireler
gibi hilesi hurdasi cok kivrakliklar silsilesinde hayat yolu üstüne cikan Rus
Oligart Prenses ünvanli bir kadinin avrupa gezdigi sirada bir harca harca
bitmez servetini yakin akrabalarinin daha ölmeden cöküp cullanma kabaligina
karsi, bütün hakaretlerine ve bütün eziyetlerine katlanan saf temiz dnyadan bi
haber hizmetcisine bagislandini ögrenir. Tesadüf bu ya..! Olaylar Kannitz ve
Hizmetci kadinin evlenmesiyle gelisir ve birlesir. Cocuklari olur , Edith..!
Hayatin akisi sirasinda Edith Felc olur. Cok gecmez kadinin
miras kalan servetiyle Kaskefalya Baronu ünvanini satin aldiktan sonra kadin da
iflah yakalandigi hastaligini hitmetci oldugu günlerden getirdigi masraf ve yük
olmama hassasiyetiyle Kannitz`in bütün cabalayip cirpinmalarina ragmen ilerlemis hastaligina yenilir ve ölür. O gün
bugündür artik yasama dair tüm deger yargisi ve anlayisi degisen Kaskafelya,
hayattaki tek varligi bildigi kizinin sagligina kavusmasi icin aklini yitirecek
derecede sahip oldugu herseyden vazgecmeye hazir doktor doktor dilenip
gezmektedir. Sayisiz kere her defasinda ayni cevabi almasina ragmen her
firsatta yeniden acaba iyilesip iyilesmemeye dair tam tükenmisliin
cirpnislarini yasasa bile vazgecmeyen saplantida oldugunu; eldeyse sonucu ne
olacagini hickimsenin bilmedigi tedavi denemelerinden baska hicbirsey
olmadigini ögrenir doktor Condor`dan Tegmen Hofmiller.
Ilerleyen günlerde aslinda ahci seyis kapci halayik usak Ilo
ave hatta babasi dahil, vilada yasayan herkesi ayaga kaldirarak Tegmenin her
hareketini aska yorup yorulmayacagina dair gece yataginda bile uyutmadan
analizler yaptirip hep iyimser seyler söylemeleri icin, baska ihtimale hic
tahammülü olmayacak kadar icinden cikisi olmayan derinlere kök salar Edih `in
kara sevdasi. Ziyaret günlerinden birgün
bütün bu acmaz cikmazini disa vurur, yerinden kimildamayan felcli vucuduna
sehvetli bir yatak odasindaymis gibi tegmene uzanip cekerek tabuttan uzanan her
hali ölümün cesedi gibi dudaklarini tegmeninkine kilitler, gögsünü askin
dorugunda yasarcasina tegmene dokunup sürtünmeye calisir. Bu, her ne kadar eksik yoksun aciz olsa bile kendince hatasiz
kusursuz insan oldugunun ve sevilip sevmeye herkes kadar hic bir engel
tanimayan istek arzu hayal talp ve hakla hic bir insanin kendine acindirma
zaafligindan hic hoslanmadigi halde; fakat kapildigi duygusal coskunluga söz
geciremeyip kedine kars koymanin imkansizligiyla ; ve hele de onca senelerin
acligi yoklugu hassasiyeti kirilgnligi ezikligi ve alinganligi; bir sevgi
sadakacisi ve ask dilenci olmayi göze alip kendine yediren -kendinden ileri
gitmeye - hasas sinirlari zorlamanin kendini baglayan tutsaklitan kurtulma
cirpinisidir.
Hic beklenmedik bu yasanmisligin ardindan sanki bir ölüyle
temas etmis, dayanilmaz cereyanlara carpilmis gibi korku panik kabus ve okudugu Sehrazat- Sehriyar masalinda
yerdeki dilencinin acima duygulu yardimseverin sirtina bindikten sonra hayatini
felc eden büyücüye benzettigi EDITH`giller villasini, korkunc halisinasyonlar görecek kadar odalara
kapanip, tüm askerligini yakmayi göe alarak kimsenin taniyip bilmedigi uzaklara
kaybolup gitmenin- kendinden önceki
benzer örnegini yasayan birinden yol yardim yordam dahi sorup danisarak - acima duygusunun sacmaligiyla, acinana
kendini feda etmenin mutluluk paydasi arasinda darmadagin olur .
Bunda durumu bütün yasanmisliklariyla ögrenip, kendi
hayatindaki kör kadina, tüm gün kendi icin nefes alacak yemek yiyecek kadar
bile vakit bulamayan hastadan hastaya ve
gösterissiz hayata nasil kendini feda ettiginin; fakat karsilignda yapmaciksiz
yalansiz sevgi ve mutluluk aldiginin örnegini vererek, hic degilse makaleden
okudugu felcli hastalarda basari saglanmis yeni tedavi icin kadar bile
dayanilmaz derecede kendini zorlayacak da olsa Felcli Edith `in ask
dilenciligini karsiliksiz birakmamasi ve SABRETMESI gerektigine dair serefi
onuru üzerine söz alir tegmenden Doktor Condor. Cünkü her türlü asagilanmayi
ezikligi kücülmeyi göze alip, ask ilgi yakinlik ve sevgi dilenme durumuna gelmis
hic bir kadinin ince ve zarif ruhunun
reddedilme karsisinda dayanamayip intihari sececeginin kacinilmaz
oldugunu duyurup iletir Hofmüllere Condor.
Bu siralarda ask yalvaran, igi bekleyen, iyilesecekse bunu
sadece sirf sevdigi icin her türlü sert ve zor tedaviye katlanacaginin, kendine
yüz cevrilmesi halinde damda, kuledeki terasta ordan asagiya atarak herkesin
bsina bela oldugu beklentisine cevap vermekte hic cekinmeyeceginin ve ölümü
sececeginin yazi
dilini konusarak sevgi dilenen mektuplari kapiya dizilir Edith`in .
Fakat isvicrede pilanlanan tedavi gününe daha bugün
alti gün kaldi, bes kaldi, dört kaldi
üc..diye saya sinandigi sabirda katlanabileceginin ötesinde ilgi sevgi ve ask
gösterisinde bulundugu halde yamacik acima duygusuyla ve zoraki SABIRLA ortaya
konan yaklasim, yüksek hassasiyetleri her sagliklidan daha duyarli gelismis
Edith`in ihiyac duydugu gerceklige ulasip dokunamadigi icin, kendi ne kadar
askla ve sevgiyle icten sevecen ve samimi olanini karsidan gelmeyen ve yer yer
ysahte soguklugunu sadece acindigi icin zavalli gören baglantisizligi anlayip
bilmekte gecikmeyerek etrafini hücreleyen herseyi kirip gecirirken Edith,
tegmense artik daha fazla dayanmanin bitim sifirindadir.
Yerine getiremedigi sabir ve seref sözünü, arkadaslari arasinda
felcli bir kizla servetine talip oldugu icin nisanlandigi haberi yayilacagi
korkusuna kapilarak mektuba gerekcelerini yazdigi intihar mektubu yorganin
altina girip sesini kimsenin duymaksizin silahin patlayacagi sabahin erken
saati detayina kadar herseyi yoluna
koymusken, durumu anlayan Garnizon Albayi `nin uzun ve etkili konusmasindan
sonra kurtulusa care baska garnizona sevk eden tayin olarak bulunur. Sevkini
saglayan tayin yolculugu sirasinda trenden tirene iner binerken her zaman
oldugu gibi yeniden Edith`e kosulsuz sartsiz kendini feda etme duygulari
depresir. Ama bir tuhaflik vardir her istasyonda birikmis kalabaliklar
duvarlara asili afislerden durup toplanip birseyler okuyor, Doktor Condor`a
yazip yolladigi ve en kisa zamanda ebediyyen onunla olmaya can attigi, onu hic
tahmun etmedigi kadar cok sevdigi mektubun ulasmamis olma ihtimaline karsilik ,
umum kulubesinden caldirdigi telefonlarla hic kimseye ulasmanin imkani mümkünü
yoktur. Cünkü Birinci Dünya Savasi
cikmis, telefonlarin tümü tipki insan kalabaiklarinin durup okudugu afislerde
asili oldugu gibi, savasin basladigina mesgul, dolasan bildiren haber duyuru hat ve haddindedir.
Baslayan savasin nereye sürülürse oraya tüm yaptigi ve
yasadiklarindan arinip afa ugramayi dileyerek bile bile ölmek icin herkesten
cok ortasinda bulur ve öne atilir. Savas süresince gökten yerden yagan fiskiran
feryat figan aci ölüm sürgün sefalet
vahset dehsetin en cirilciplak ve en acimasiz karanlik kizgin ve cirkin yüzüne
tniklik eder. Herkes kadar suclu sucsuz demeden
ölenleri öldürür. Kendini oraya tayin eden Albay kaybedilmis hudut cizgi
bölge basarisizlik ve yenilgileri onuruna yediremeyip- Hofmüller`i
intihardan dönmeye ikna ettiginin kader cilvesiye- kendi tabancasiyla
can verirken, kisla günlügünden tanidigi bütün
arkadaslari cikmis olan savasin gazabina ugrayarak ölümün kucagina rehin
düser.
Bu arada bekledigi amansiz yokluktan ve yoksunluktan cikip
gelmeyen umuda, düsebilecegi kadarinin cok fazlasini ve ötesini düsüp
yuvarlanan kusatilmis örülmüs kiskaclarda inancini sevincini hayalini jilet
keskini acilara ve acziyetin ezip ufaladigi hep bir baskasi tarafindan gören
gözlere tutan ellere giden ayaklara asansörden ve avlu icinden dam terasindan
uzaktaki ufuktan baska evin hemen duvari disindaki hayatin hic bir seyini taniyip
görüp bilmemeye saplanip kalmis tüm dayanilmaz muhtaclik mahrumluk körlügü karanligi
zindan bogumlariyla her gün cile örgüleri icinde yasadigi daha beter ölümün
gelip götürmesinin bilinmez tarihle sinanmaktan bikmis usanmis Edith, yasamin
anlamini hic olmadigi ve hep eksik kaldigi yere yalanci pariltilar da olsa degerli
kilmanin hayatina yansiyip isiyan sevgi bagina dügümlendigi son cirpinisi da Tegmen
Hofmiller sahsinda karsiliksiz kalinca, daha
fazla cirpinip acidan baska sermayesi olmayan hayatina teras katinda Ilona,
Tegmen ve kendisinin gülüsüp söyleserek kendince yasadigi askin refakatiyle
beraber itip biraktigi yere cakilarak can verir. Kisa süre sonraysa zaten zar
zor ayakta duran babasi kizinin ölümü ardindan ecele teslim olur.
Inadina mutlaka ve israrla kurtulusunun caresi olarak
gördügü savasa kacarak kednden kurtulmayi dileyen, fakt gel gör ki ölmek
istedigi hade ölemeyip dönen; ve döndügünde gecmisinin tamamen silinip temize
ciktigini düsünürken…savasin bittigi ve her türlü kayip yitik yikim aci ve
harabeleriyle normal hayatin yavas yavas
geriye döndügü günlerin birinde tiyatroya gidesi tutan Tegmen Anton, tam
programin seyri baslad baslayacakken salon isikarinin gösteriye karartilip loslastirildigi koltuk araliklarinda zorlanarak
kendilerine ait yeri bulmaya calisan bir cift kari kocaya ayak dizlerini bükere
gecmelerine yardimci olduktan sonra, erkegin elini sarilip tuttugu karisina
binbir iltifat ve sevgiyle kilavuzluk ederek konustugu ses tonundan doktor Condor`un yanilmaz
usanmaz sabirla besleyip bakip büyüttügü sevginin karsiliginda tüm hayatini huzurla
inanip güvenip teslim hayatin arkadasi sevginin esi askin mutluluk meyvesi olan
özgür iradeyle özgün kisiligini bulmus kazanmisligin saglam karakterli
kisiligine taniklik eder.
Ve görür anlar ki nereye gitse insanin hayatina mal olmus
seyler, her yerde her sartta her durumda silinmez eskimez bütün
hatrlatmalariyla insana yeniden döner, neresinden bakasa baksin, nerden nereye ve neresinden baslarsa baslasin mutlaka
kendini hatirlatarak saygi sevgi baglaminda emek sabir güven özgüven denge
degerleri karsiliginda oyalanir dolanir
yasam denen sonsuz sinirsiz döngü. Tüm bu inanc azim tutku fiil hayal heves düs
itibar deger fikir inanc ilgi merak
egilim fikir niyet yol maksat ve dengelerini payina esitleyip koymayan hangi
istifade veya fayda olursa olsun, biriktirdigi maddi manevi her türlü hastalikli sorunlu
sartlanma ve disiplin katmanlariyla sadece formatlanmis güdümlülügü yerine
getirmekten baska hic bir islevi olmayan kaypakligin ve güvensizligin kodladigi
ambalajlarda durumun getirisine göre sekil alip kendinden olmayan kisilik ve
karakterden car cabuk dayaniksiz insan
tipini söner ve intihar inzivasina susuverir.
Sabirsiz Yürek, varlikli bir ailede her türlü konforla
büyüdükten sonra en elit egitim yelerinde diledigi kol dal ve birimleri okuyup
ögrendikten sonra, ikinci dünya savasiyla beraber baslayan ve Hitler `in Yahudi
Soykirimi `ni atesledigi Kristal Nacht gecesinde kitaplari yakilanlar arasina
giren Zweig, ülke disina kacarak Almanya`yi terkedip Ingiltere basta olmak üzere dünyanin dolasip gezmedik yerini birakmayip, irkciligin
önlenmesi icin AVRUPA BiRLIGI`nin sart
olduguna dair fikir babaligi yaptigi ve yahudi ülkesinin Siyon plan ve
proje sahibi Thedor Herzl ile akil fikir arkadasligi ve dostlugu kurarak onun
cikardigi gazetede makaleler yazmis basin yayin yönetmeligi yapmis öz
gecmisiyle beraber iki kere yerlestigi
ve gelecegin bütün insan özlemini giderip dinlendiren hayal kadar rüya ülkesi
gördügü Brezilya`yi ebedi iskan yeri secer. Sabirsiz Yürek`teki aslinda
hastaligina katlanmakta fedakarliginin celiskilerini dile getirdigi; sinirsiz
melankolinin herseyi trajedik karamsar pasif gözlerle bakip izleyen dengesiz
düzensizligin sürekli yazi yazma baskisi altinda ezip bozarak derin depresif delirginlik
halleri yasamaktan kendini kurtaramayarak ; romanda neredeyse doktor Condor disinda
herkesin intihar egilimli ruhsal bozuklugun esiri oldugunun kendini özetledigi yatkinlikla
ve romanina ilham kaynagi yaptigi kendinin
ikinci karisi Lotte`yle beraber canina kiyarak Rio De Jenario yakinlarindaki
villasinda kendini taniyanlara `ben sizden evvel sizin geleceginiz yere yol
acip gidiyorum `mesaji birakan ölümün notuyla dünyaya veda etmisler.
Seyfi Karaca………..Kasim / 22
(
Stefan Zweigin Sabirsiz Yüregine Dair 3 başlıklı yazı
Yeldegirmeni tarafından
10.11.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.