Belki Bu Son Nardugan
Söyle Günçü
Kaç asır önceydi
Dönülmez bir diyara uzandın peşinde tan yeri
Yokluğunun siyahı ne kadar taze
Hayatımdan güneş şimdi kopmuş gibi
Gündüzüm ışık orucunda
Ovdu gölgeleri toprağın avuçları
Ayna küskünlüğü kesti pıçakları
Soluğuma batıyor iklimler
Törpülenmiyor içime sinmiyor siyahlık
Sabrıma çarpıyor yavru baykuş sesleri
Koynumda birazcık gül kurusu
Kavanozda tükendi Nevruz
Deli bir utanmaydı ay'ın yüzüne peçe çektiren
Her gün artıyor karanlık
Kaçıncı kez kaydı
Vedaya astığın üç beş hoşçakal
Vakit hep yatsı hep dua
Bak umudumla sana geliyorum Günçü
Sanma ki giderim Roma'ya Satürnalya'ya
Veya Antik Yunan'na Dionysos'sa
22 Aralık'ta ilk dolunayda
Geliyorum ata yurdum Orta Asya'ya
Tevekkül vaktinde
Okunursa yazğımız aynı satırda
İşte o zaman
Akçaçam altında kutlarız
Belki bu son Nardugan
“Nardugan”/ ‘doğan güneş’tir.
(
Belki Bu Son Nardugan başlıklı yazı
Kazım Gök tarafından
15.11.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.