KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
semazen.net
HATIRALAR!
(1)
Öğretmen veya Muallim. Bu sözler
bana çocukluğumu hatırlatır. Eve misafir geldiği zaman sohbet arasında;
“Muallim” sözü geçerdi. Neydi Muallim? Nasıl bir şeydi? Neden Muallimi
konuşuyorlardı? O zaman çocuk aklımla bunları anlamak ve idrak etmek mümkün
değildi. Ama merak etmiyor da değildim. Misafirler gittikten sonra babama;
“Baba! Muallim ne demek?” diye
sormuştum. Babam;
“Oğlum, muallim öğretmen demek.
Çocuklara bilmediğini öğreten, onlara, edep, erkan, ahlak, toplum kuralları ve hayatı
öğreten kıymetli insanlardır. Allah bir eğitmen, bir muallimdir. Ondan sonra
peygamberimiz ve diğer peygamberler gelir muallim olarak. Hayatta öğretmensiz,
muallimsiz ve rehbersiz bir toplum yoktur…” diyerek derinliğine bir açıklama
yapardı.
Babamın amcasının oğlu da bir
Eğitmendi. Eğitmenler ilkokul 3. Sınıfa kadar okuturlardı. 3. Sınıftan sonra
başka bir öğretmen veya muallim devam ederdi derse ve sınıfa.
Baktığımız zaman dünyanın,
öğretmensiz ve eğitimcisiz olmadığını, Allah’ın eğitimci yani peygamber
göndermeden her hangi bir cezalandırmaya gitmeyeceğini belirtir.
Hz. Adem’e bilgiler öğretti.
Bunun üzerine Meleklere:
“Ademe’e secde edin” buyurdu.
Bu, bilginin, eğitimcinin önemini anlatmak bakımından üzerinde durulması
gereken bir husustur.
Hz. Peygamber efendimize ilk
vahiy Hıra Dağı Nur mağarasında; “Oku Allah’ın adıyla oku…” diye gelmişti. Bu,
ilk gelen ayettir ve “oku” diyerek gelmektedir. Okumanın, öğrenmenin,
muallimliğin ne kadar değerli olduğu buradan anlaşılır. Ardından Kalem suresi
indirilmiş ve kalem, bilgilerin kalemle, yazarak muhafaza altına alınması
gerektiği, söz uçar yazı kalır anlayışının ne kadar önemli olduğu ortaya
çıkmaktadır.
Dünya kurulduğundan beri ilim,
eğitim, öğretmen, muallim eksik olmamıştır ve olmayacaktır. Kur’an; eğitim ve
ahlak kitabıdır. Temiz toplum oluşturmak isteyenlerin yolu Kur’an’dan geçer.
Yolu Kur’an’dan geçmeyen, Kur’an’la sulanmayan gönüller insanlığa hizmet
edemez. En büyük eğitimci de Rabbimizdir. “Rabbül alemin” alemlerin terbiye
edicisi, eğitimcisi demektir. Allah’ımız, biz kulları hayat boyu eğitmekte, her
durumda bize mesajlar vermekte, yaşantımızı düzene sokmak için uyarılarda ve
ihtarlarda bulunmaktadır.
Öğretmen ve muallim önünde
oturmayan, onların eğitiminden geçmeyen kimseler, faydalı insan olamaz, topluma
yön veremez, aksiyon adamı özelliğini kazamaz.
Bilenler, bilgiyi öğretenler
baştacıdır. Bilenler, bilgilerini Hak yolunda kullandığı, toplum yararına
deferber ettiği, dünya barşını sağladığı, ilerlemeye, kalkınmaya, gelişmeye
zemin hazırladığı sürece Allah’ın sevgili kullarıdır. Bilginler, eğitimciler,
peygamberlerin varisleridir.
Öğretmenin günü olmaz. Her gün
onların günü. Nasıl, anneler günü, babalar günü…. Olmazsa oalamazsa,
öğretmenlerin de günü olamaz. Sevgiyi sadece bir güne tahsis etmek doğru bir
yaklaşım değildir. Ama hiç anılmadı, hiç söz edilmedi denmemesi açısından,
zevahiri kurtarmak için; “Öğretmenler günü” ihdas edilmiştir.
Tüm öğretmenlerimin gününü
tebrik ederim. İyi ki öğretmenlerimiz var. İyi ki ilim var, kültür var,
edebiyat var…
Öğretmen!
“Oku” ışığını rehber eylerler,
Aldırmaz melale can öğretmenler,
Her zaman doğruyu hakkı söylerler,
Yönelir cemale can öğretmenler!
Manevi hazlarla irfan öğretir,
Rahmani hızlarla iz’an öğretir,
Kur’anî sözlerle ihsan öğretir,
Yükselir kemale can öğretmenler!
Rengine cinsine bakmazlar asla,
Öğrenciyi narda yakmazlar asla,
Zehirli fikirler sokmazlar asla,
Girmezler vebale can öğretmenler!
Âdem’i eğiten Bir Eğitmendir,
Hicreti öğreten Bir Eğitmendir,
Dostluğa yönelten Bir Eğitmendir…
Ter döker helale can öğretmenler!
Ne zaman öğretmenler günü olsa;
1987 yılından 2000 yılında emekli oluncaya kadar Mevlana İlköğretim Okulunda
öğretmenlik yaparken yaşadığım güzel günleri anlatan aşağıdaki şiirim aklıma
gelir. Arkadaş sohbetlerinde bu şiiri okumadan duramam;
Mevlana’da Ben!
Hak dostlara
vardım Mevlana’da ben,
Öğretmenlik
nehir kurumaz arkı,
Çok özellik
gördüm Mevlana’da ben!
Aklımdan çıkmıyor
mutlu yılları,
Okuldan
geçirdi bütün kulları,
Yetimi okşadı
müşfik elleri,
Gülistana
girdim Mevlana’da ben!
Her
muallimimden sevgi akardı,
Tüm
öğrencilerim amber kokardı,
Can çiçekler
derdim Mevlana’da ben!
Cana rahmet
saçar öğrenci aşkı,
Eğitimden
geçer sohbetin meşki,
Gönülde gül
açar huzurdan eşki,
Mutluluğa
erdim Mevlana’da ben!
Söylemez
Türbesi pazar önünden,
Yetiştirme
yurdu hemen yanından,
Aksinne
yöresi gitmez anımdan,
Öksüzleri
sordum Mevlana’da ben!