KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
semazen.net
Dua kelimesi, “çağırmak, seslenmek, istemek; yardım talep etmek” manasındadır.
“Dua
müminin silahıdır”, buyuruyor sevgili peygamberimiz. Rabbimiz de; “Dua edin,
duanızı kabul edeyim” diyerek, biz müminlere duanın gerekliliğini hatırlatıyor.
“yer gök dua ile” der atalarımız. Doğrudur. Buna uygun olarak Kur’an’da;
“duanız olmadıktan sonra Rabbim sizi ne yapsın!” denir. 365 gün 7/24 duaya
ihtiyacımız var.
Kur’an’da dua ile ilgili ayetler;
Fatiha suresi dua olarak okunabilir. Ayrıca şu
ifadeleri görüyoruz yüce kitabımızda;
“Kullarım beni sana sorduklarında de ki;
“şüphesiz ki ben onlara yakınım. Beni çağırdığı zaman çağıranın çağrısına
karşılık veririm. Onlar da benim çağrıma karşılık versinler ve bana iman
etsinler ki doğru yola ersinler.”(Bakara/186)
“Ey rabbimiz! Bize hem dünyada iyilik ver, hem
de ahirette iyilik ver. Bizi ateşin azabından koru.” (Bakara/201)
“Âyete’l Kürsi” olarak bildiğimiz, hepimizin
her gün namazlarımızın bitiminde tespih çekmeden önce okuduğumuz dua da, etkili
dualardandır. Şöyle ki;
“Allah, kendisinden başka ilah olmayandır.
O’dur her zaman diri olan ve her şeyi ayakta tutan. O’nu ne uyuklama, ne de
uyku tutar. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Kimin haddine ki, O’nun
izni olmadan huzurunda şefaat etsin. İnsanların halihazırda yaşamakta
olduklarını ve gelecekte neler yaşayacaklarını O bilir. Halbuki onlar, O’nun
hakkındaki bilgiden, sadece O’nun kürsisi, bütün gökleri ve yeri kuşatmıştır. O
muhteşem göklerle yeri koruyup ayakta tutmak O’na asla zor gelmez. Öyle ulu,
öyle büyüktür O!” (Bakara/ 255)
“Âmene’r-Rasulü” diye biliyoruz, Bakara
suresinin 285 ve 286. Ayetlerini. Bu da, dua niyetine okunabilecek
dualardandır. Zaten her gün beş vakit namazlarımızda yatsı namazı ardından,
namaz bitiminde okumaktayız. Her Müslümanın mutlaka bildiği ve küçük yaşta
öğrendiği ayetlerdir.
“Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra
yüreklerimiz eğriltme ve katından bize bir rahmet ver! Şüphesiz ki sen sonsuz
bahşeden, bütün dilekleri verensin!” (Âl-i İmran/8)
“Ey mülkün sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü
dilediğine verirsin ve dilediğinden mülkü alırsın! Dilediğini yükseltir,
dilediğini alçaltırsın! Her türlü hayır senin elindedir. Kuşku yok ki, sen her
şeye güç yetirensin!” (Âl-i İmran/26)
Hiçbir
canlı duasız yapamaz. Dua, insanların sığınağıdır. Dua, katı kalpleri
yumuşatan, zalimlere diz çöktüren, mazlumlara kapı açan yegâne korunaktır.
Koronavirüs denilen beladan kurtulmanın yolu duadan geçer.
Dua, bir çeşit terapidir; umutsuzluklarımız
alır götürür, her şeyin bittiğini sandığımız anda adeta önümüze bir ışık yakar,
karanlığı aydınlığa çevirir. Dua; yaratanla iletişim kurmaktır. Dua; ekmek, su,
hava, güneş kadar önemlidir insan için.
Hiçbir dine inanmayanların da dua ettiğini
görürüz. Herkes, kendine göre benimsediği bir üstün güce sığınmak ve sırtını
ona dayamak durumundadır.
Rus romancı Dostoyevski “Karamazof Kardeşler” kitabında şöyle der:
“”İçten gelen her dua yeni bir duygunun
ifadesidir; yeni, bilmediğin güçlü fikirlerin kaynağıdır. Her gün fırsat
buldukça:
Allah’ım, şu anda huzuruna çıkanlara merhamet
eyle” demeyi unutma. Zira yeryüzünde her saat, her an binlerce insanın ömrü
sona erer, ruhları yüce Allah’ın huzuruna varır. Aralarında niceleri yalnızlık
içinde, herkesçe unutulmuş, genel ilgisizlikten küskün, incinmiş olarak
dünyadan ayrılmıştır. Belki tanımadığın bu insanlardan biri için dünyanın öbür
ucundan yolladığın rahmet dilekleri Allah’a ulaşır. Rabbin huzuruna korku
içinde çıkan ruh, yeryüzünde onu düşünen, yardımcısı olan birisi bulunduğunu
duyunca nasıl duygulanırdı kim bilir! Allah ikinize de artmış bir sevgiyle
bakar, merhametiyle sevgisinin sınırı olmadığı için, senin acıdığın birine
bunları kat kat bağışlar, senin hatırına bağışlar onu.””
Hz. Peygamber dua konusunda şöyle
buyurur:
“Allah
ile arasında perde bulunmayan iki dua vardır. Biri mazlumun duası, diğeri
kişinin din kardeşinin gıyabında yaptığı duadır.”
“
Bir kimse, gıyabında birine dua ederse, melekler aynı şekilde ona dua ederler.”
“En makbul dua, gaibin gaibe yaptığı duadır.”
Dua!
Dua ile
doğduk hep, duadan hız alırız,
Semadadır
elimiz canlara söz oluruz,
Başka
var mı yerimiz, Rahmanda naz buluruz,
Affediver
bizleri, kulunu terk eyleme!
Derinden bakınışlar, yaratana ulaşır,
Hüzünlü
yakınışlar, hû hû’lara karışır,
Seherde
yakarışlar, Allah’ıma erişir,
Rahmetini
açıver, kapını berk eyleme!
Zoru
tattığımızda, elimizden tutuver,
Yanlış
yaptığımızda, hak yoluna katıver,
Özümüzden
sapınca, kullarından atıver,
Hatalardan
geçiver, zehirler zerk eyleme!
Gözyaşlıdır
duamız, limanımız tek sensin,
Salahımız
rehamız, Mihmanımız hep sensin,
Bîtap
olan bu haller, dermanınla şenlensin,