Ey Hacı Bektaşi Veli!
Gönlüm ferman dinlemez oldu,
Mürekkep
defterim solar, bir hal oldu.
Neyleyim, yol
göster bana!
Cemalinden
bir sinem,
Semayı
kaplayan nurundan bir alem
Gönder sönmüş olan gönlümün cennetine...
Ben, en
güzel cenneti dünya zannettim
Zannettiğim
ile yanıp küle çevrildim
Ne milat
yazabildi beni,
Ne de
nakşettiğim ruh u münevverlerim
Dile gelip
de beni kor ateşinden alabildi.
Bir ses
duysam, adı lehbana olan
Her zikirde
seni anlatan,
Her âlemde
ayrı bir güzellikte seni resmeden;
Nefsim ile
savaşa her girdiğimde
Bir saye
gibi değil de, ziya gibi yanımda olan.
Dudağımdan
boş laf yerine, yağmurlar düşse
Üç beş
satıra değil de koca bir âleme
Seni, adı
lehbana olan bir adamdan duysam
Ve ardından
seni yazmak istesem
Nefes nefese
kalıncaya dek,
İşte o
zaman bulabilir miyim seni, kaybettiğim o yerde?
Ya da
kaybettiğimi sandığım var olmayan yerlerde...
Şimdi bir
gece yarısı!
Na-tûvan
bir haldeyim, biraz da uykusuz ve asabi
Kim bilir
belki de sebebi, seni unuttuğum o gündür,
Kim bilir
ya da o günlerden sadece birisidir de,
Halen benim
kendimden dahi haberim yoktur…
LARDES SYMPRA