Sagli Sollu Karambol Kolaj

Sol ….

Niye bu kadar zaman silsilesi ve insanligi dünya hayatiyla tartan terazi agirliklari boyunca kullanisli siyasi TÜCCARLIGIN hem ana unsuru hem de sürekli yedekte tutulan parcasi olarak sürekli yenilen, yanilan, yipranan, ezilen, üzülen, can ve kan kaybeden köklü saplantilarin karambol yerine, sarampol sirtina ve cöküs noktasina yasadigi deneyimlerden hic bir saglikli akil, fikir, irade, bilinc, bellek, yorum, mantik, sebep-sonus iliskisi cikarmayarak kör dügümlendigi özgür katilimciligi sifir derinlikli bataklikta debelenir durur..?

 

Cünkü idda ettigi hic bir sav; özgün degeri ve kaynagi  olmayan silik soyut ideoloji monologunda sonu gelmeyen laf zibililiyle lakirti yapian caka satma ve POZ sergileme isini gücünü-  köklü kalitimsal FOSiL bagimlii aliskanligin devir daim artigindan profil fügüranlasmayi –  diger bütün herseyin hem önüne  hem de önceligine koyan IDEALiST FANTAZiLERE bagli ve bagimli kalarak; kendine giydirilen algilama ve düsünebilme kalibini - sözde esitlik hak hukuk özgürlük özgünlük kültür sanat adalet gibi gibilerle kostüm formatlandigi halde-   ENTERNASYONAL merkezlere sorup danismaksizin kendini hep yetersiz, degersiz, yoksun, bozuk, hurda, düsük, kücük, kopuk, bilgisiz, beceriksiz, lacka, yetkisiz, cürük, eksik, cahil, cöpten görüp bilen KÖKTENCI BAGIMLILIGIN figüran dogmasi, saplantili dönüm dolasim görseli ve tutusturuldugu kavga nizah catismalarina bitmeyen bir filmin yazili rol piyesinde en seckin militan oyuncusu israriyla her doldurusa kolayca yapilip cözülebilen siyasi manevralara fabrika ayarli alet ve arac yüklenicisi olup bittigindendir.

 

LENIN…bu yüzden MARKS-ENGELS yazilimli ögretiye bindirilip yüklendigi trenden sonra indigi sefil yoksul dert bela iltihabindan karma karisik bozguna patlamis püskürmüs kalabaligin kontrolsüz feryat figanina indiginde, sallanan kizil bayraklar arasinda  buranin TANRISI bundan böyle benim dedi, orali olan yikik dökük insanlar emrin olur, kabulsün arhoslugunu kosulsuz sartsiz izleyip izdiham oldu.

O gitti , `eski tanri öldü yenisi benim dediler ` numara büyüklügü sirasina göre Stalin`ler, Trockiler, Kuruscev` ler.

Onlar gitti , Mao, Enver Hoca, Ho Si Ming…

Onlar Gitti hergele Putin, Hiyaragasi Deng Siyao ve Jing Ping…

Sallanan kizil bayraklar altinda sosyalizim`i kapitalizme bütün talan tecavüz gelir dagilimi adaletsizligi mafya medya borsa banka ilgi iliski ve iletisimine BABALAR GiBI SATTIKLARIYLA övündüler.

 Ordan buraya YAPAY ZEKA CAGIYLA eldeki elefonunun teknolojik insan kölesi ve tüketim piyasasinin uyumlu öznesi olanlar arasinda degisip dönüsen SOL ve SAG kolaj; artik ortak harcanip tükenen rafta hic bir detay ve nüans ayirdimi olmayan alis verislerin tüm duyan damarrlarindan kopus sogulmus global meftasina dönüstü.

Ordan ENTERNAYONALLENEN Türkiye Solu `ise, tüm uluslar arasi kirli kahpe ve kepaze iliskilerin en seckin köpeklik kuryesi ve kullanisli fahisesi olan PEKAKA ; bilhassa Oniki Eylül ameliyat müdahalesiyle solun merkezine oturtulup yerlestirildi.

Tamirati imalati ve arizasi hic bitmeyen ALACAKARANLIK hikayesidir tüm yeryüzü  ekseni oynamasi kaymasiyla YENI DÜNYA DÜZENEGiNiN kendine tayin edilmis sekil bicim ve kaliplara göre kenarina kösesine yerlesip yuvalanan sol. Cünkü iradesi bilinci kendinden olmayan, aydinliga yüz cevirmis ve sürekli karanligi kederi mutsuzlugu gecimsizligi sefaleti aciyi kahri cileyi avutup oyalayip susturan müsterilige müdavim, kavga gürültü nizah kutuplasmalarindan kendini siyirip kurtulamayarajk; özgürce düsünüp davranamiyor.

 

Herseyin kederini üzüntüsünü tükettikce tükenen, bittikce de etrafindaki bütün deger varliklarini ve kavramlarini bitiren; etnik mezhepsel kulp ve kuyruklara takilarak dünün dolmus birikmis tikanikligini sagliga huzura cikarip kavusturmak asla mümkün olmadigi gibi, sönmüs sogulmus damarlara insanligi harcayarak karanligi hic bitmeyen ayristirici- kutuplastirici zindan hücrelerinden mutlulugun dengesini düzenini kurmak da mümkünsüz ve imkansizdi

 

Sürekli icinde bogup birken kabizlik nulantisi ac ve susuzluk kusuntularinin derdini aglasip sizlasarak, özgürce düsünüp davranamayan sol, etnik-mezhepsel ayrisma kurakligiyla, kumbara sesinden, carsi bazar kalabaligindan ve bankalar caddesinden daha  ilerisi ve gelecegi görünmeyen cikmazin her türlü siyasi manupule ve istismarina etkin seckin denegi durumunda taksit taksit kendini ödeyen vaziyeti almak icin, caldirip kapatan `ben buranin patron tanrisi oldum `diyenleri keyfiyetine umudu, sevgiyi, barisi, özgürlügü, sanati, duyguyu, düsünceyi telef edip beklemeye ve kullanim ihtiyacina uyusumlu demlenmeye birakan , sonucu hep en bastan belli  secimden secime sandikta kilitlenmekle beraber karanligin izini yolunu pesini güdüp kovaladigi minnet dilencisi care arayani derman soranive sadaka yavarani olup gitti.

 

Ve `ben bu yikinti cigliklarinin hem sahibi hem alip satani, hem de tanrisi oldum ` Lenin`den Jing Ping`e ve  Bop`tan Putine..hepsini tarih takvim sirasina göre güncelleyip kutsayan  SOL, yücelttigi yükseklerdekosulsuz baglilik itaatlikle tanrilastirdigi dogmalara esitlik özgürlük hak hukuk ilericilik bilimsellik sosuyla egildi tapindi büküldü ezildi kücüldü ufalandi bölük pörcük oldu ve buyuran boyundurugu takip edip izledi.

 

Bu bakimdan da kimsenin kulpu, kuyrukcusu, yancisi yahut tasaronu olmadan kendi özgün iradesine etkin ve yetkin akli fikri deneyimi gözlemi duyarliligi bilgisi ilgisi tankligi mantigi kararliligi toplaminda duygu düsünce sorgulamasiyla hayati, insani ve toplumsal hareketliligi anlayip bilip yorumlayamiyor Sol.

Bilimsllikten bahsediyor faat hep güdümlü kullanislarin tanrisi oldum diyenlerine bagimli aksam ve sistem parcasi olmanin motor kirikosu, levye kaldiricisi, hidrolik pompasi, tampon takozu yahut eksoz dumancisi  olmaktan kendini siyirip kurtaramiyor.

 

Ve böylelikle zaman sarkacinin bir önüne gecip bir arkasindan pesinden kovalayarak insan iliskilerinin, toplumlar tarihinin ve siyasal calkantilarin neresine kendini koyacagini bilmeyen Sol; Türkiye özelinde PEKAKA muhtariyetine hükmünü hüccetini öldürüp sinirsiz sonsuz hacizlik ve acizlikle teslim ederek; kiskirtip kamcilayan ETNik-MEZHEPSEL catismalara avlanip tavlanmayi SAGIN babalar gibi alim -satim degerler fukarasinda devmli aglayip yakinan recete dozundan siir, yazi, makale, slogan, tertip, reklam, afis, anons, toplanti, romantizmi zavaliligini pörsüyüp sizan kalip ve kiliflar icinde DOGMA güdümlüsü ve bagimlisi figüranligi cekip cevirmekte.

 

 

HEDEPE, son halini alincaya kadar sayisiz kilif kalip isim cisim ortaklik ACILIM  ve kabuk degistirerek; her girip ciktigi alim-satim tezgah kundakciligini en gerici, en karanlik, en bagnaz, en yobaz, en yikici, en karanlik, en adaletsiz dengesiz CAG DISILIGIN marabasi oldugu halde bütün ilgili bilgili soran ve sorgulayan  toplumsal degerlerin insan avlayip  icini bosaltan tesryüz oluslarin bezirgan pazarciligini yapmakla kalmayip,  „ benim mührümü ve müdüriyetimi tanimayani ve KÜRT MESELESI demeyeni sinifta koyarim „ yol kavsaklarinin siyasi SOL TRAFiGiNE  `bu konunun tanrisi benim ` azarini basan PATRONLUGUN tüccar tahtina oturdu.

SAG kulvar zaten sahip oldugu degerleri evel ezelden beri BABALAR GiBi soygun vurgun talanlarinda satmakla mesguliyetini öünüp duruyordu. Sol ise burayi dengeleyip tartan figüranlikta kendi kendini PEKAKA marabasina muhtac mecbur oyalayip ezip bozarak; hep acilar yenilmislikler yokluklar edebiyat sanar siirlerini orasina buurasina sürüp calaran; bölünmüs parcalanmis halini YENI CEHEPE gibilerin fosforlu gecim kaynagina tahvil eden; secimden secime YETMEZ AMA EVVVET`ciligi de `tamam mi, devam mi ` siyasi manupule oyunlariyla yöresine yanina katan ;  alismis uyusmus halini tekrar tekrar yeni acilara eski acilarini sürdükce cogalip büyüyen dertler sorunlar külliyatinda yitip kaybolan…

 

Niyesi var mi daha..? Sür -sefa haydut haramilige etkin yetkin solllu sagli kolaj kilavuza, durum bundan bundan ibaret.

 

Seyfi Karaca…………Aralik / 22

( Sagli Sollu Karambol Kolaj başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 2.12.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu