NASIL ŞEHİT
EDİLDİ?
Ahmet Ayaz
Gaziantep
Güneş Gazetesi 25 Ocak 2023
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Saygıdeğer okurlarım, bu günkü
sohbet yazımda, gerici yobazların azizliğine uğrayan, öğretmen, şehit
asteğmenin nasıl şehit edildiğini, ibret olarak sayfama konu ettim.
1930 tarihinde Şeyh Sait İsyanı';ndan
sonra meydana gelen en büyük şeriatçı eylemi olan ayaklanma, 23 Aralık 1930
yılında Menemen';de patlak verir. Şeyh Esat';ın, Nakşibendi tarikatını yaymakla
görevlendirdiği Laz İbrahim tarafından yönlendirilen, Manisa tarafından gelen
Derviş Mehmet ve arkadaşları Menemen';e doğru yola çıkar.
Derviş Mehmet ve adamları, sabah namazından önce külahlı ve cüppeli olarak
Menemen’e gelirler. Müftü Camii’nde sabah namazını kılarlar. Namazdan sonra,
Derviş Mehmet kendini Mehdi olarak tanıtır, dini korumaya geldiğini, yetmiş bin
kişilik Halife ordusunun da yolda olduğunu cemaate söyler. Müezzin de, minareye
çıkıp aldığı müjde şerefine bir el ateş eder. Derviş Mehmet, camideki yeşil
bayrağı alıp, öğleye kadar bu sancağın altında toplanmayanların kılıçtan
geçirileceğini bildirir. Yeşil bayrağı, hükümet meydanının ortasında açtıkları
çukura dikerek çevresinde tekbir getirmeye, zikir yapmaya başlarlar. Bazı
Menemenliler de buna katılır. Derviş Mehmet bunun üzerine daha fazla ve
tehditkar çağrılar yapmaya başlar. Bir jandarma erinin olayı görmesiyle,
jandarma yüzbaşı olay yerine gelir. Toplanan kalabalığa tavsiye vermekten başka
elinden bir şey gelmez. Tavsiyeleri, isyancılara işlemez. Jandarma yüzbaşı,
piyade alayına telefon ederek haber verir.
Telefonu alan Alay Komutan Yardımcısı, Asteğmen
Kubilay';ı olaya müdahale etmekle görevlendirir.
Alay Komutan Yardımcısı, Asteğmen Kubilay’a bir müfreze verir. Asteğmen Kubilay
silahsız, müfreze de gerçek mermi yerine, manevra fişekleri (yalnızca ses
çıkartan eğitim kurşunları) ile olay yerine
hareket eder.
Kubilay, müfrezeyi arkasında bırakıp tek başına Derviş Mehmet ve adamlarının
yanına gider. Asteğmen Kubilay, Derviş Mehmet';i teslim olmaya çağırır. Fakat
Derviş Mehmet';in destekçilerinden birisi, Asteğmen';e ateş eder. Yaralanan
Kubilay, caminin avlusuna doğru koşar fakat orada bir kurşun daha yer.
Müfrezenin başındaki çavuşlar sadece ses veren tabancalarıyla ateş etseler de
bu gericileri daha çok cesaretlendirir. Kendilerine kurşun işlemediğini sanan
grup bunu da propaganda çağrısı haline getirir. Ellerinden bir şey gelmeyen
çavuşlar da bu sırada kaçar. Bunun üzerine Derviş Mehmet hala hayatta olan
Asteğmen Kubilay';ın başını keser. Bu olaya bazı Menemenliler alkışlarla ve
tekbirlerle destek verir. Kana susamış gerici grup, Asteğmen Kubilay';ın
kesik başını bir sancağın sopasına bağlar ve nidalarına devam eder.
Olay yerine koşan Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki';de açılan ateş sonucu öldürülür.
Daha sonra askeri birlik olay yerine gelir ve teslim olun çağrısı yapar. Fakat
kendilerine kurşun işlemediğini düşünen gerici grup teslim olmayı kabul etmez,
çatışma çıkar. Derviş Mehmet ve birçok kişi ölürken bazı isyancılar kaçmayı
başarır. Böylece isyan sona erer.
Menemen isyanında Atatürk';ün verdiği tepki de oldukça sert olmuştur. Olayı ilk
duyduğunda bu bölgenin haritadan silinmesini emreder fakat daha sonra fevri
kararını geri çeker. Atatürk';ün, 28 Aralık 1930 tarihli orduya gönderdiği
başsağlığı telgrafında, “Mültecilerin gösterdiği vahşet karşısında
Menemen';deki ahaliden bazılarının alkışla tasvipkar bulunmalarının bütün
cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadise” yazar. Şehidimiz
ışıklar içinde uyusun