Online Üye
Online Ziyaretçi
Mezhep Var mı? (arşivden)
İstiyorum ki bugün içine sıkıştığım şu kozayı deleyim. Kozayla birlikte; kaynar kazana düşüp pişmekten kurtulayım.
Hatta kelebek olup uçayım, kır çiçekleri
arasında kanat çırpayım.
İsterseniz sizde eşlik edin!
Edin ki, uçsuz bucaksız vadilerde, dağ
eteklerinde kır çiçekleri arasında hep birlikte uçalım.
Ne dersiniz?
Çoktan beri aklımda, mezhep konusunu
irdelemek, gündeme taşımak ve yazmak vardı. Ben yazayım mı erteleyeyim mi diye
kararsızken; Tunceli’yi ziyaret eden İçişleri Bakan yardımcısıyla ilgili basına
absürt bir haber düştü.
Bakan yardımcısı “Alevilere Kamuda İş
Vermiyoruz “ diyesiymiş.
Durup dururken bir devlet adamı böyle
bir laf eder mi?
Gerçek devlet adamıysa elbette etmez ve
etmemeli.
Sonra, devlet ricalinde yer bulacak
eğitim ve kültüre sahip olan birinin bu tür demeç veremeyeceğini
değerlendirdim.
Biraz araştırınca, söylenenlerin basına
yansıdığı gibi olmadığını gördüm ve rahat bir nefes aldım.
Elbette rahat nefes almak, aklımdaki soruyu
sormamı engellemedi.
Aksine hızlandırdı.
Şimdi hep beraber yüksek sesle
kendi kendimize soralım!
Sahi mezhep var mı?
Varsa nasıl doğmuş?
Kaç mezhep kurulmuş, sonra kaça
indirilmiş?
Kur’an da olmayan şey
nasıl, İslam'ın vazgeçilmezi olmuş ve de insanları birleştirip
bütünleştireceğine; mezhep kavgaları doğurmuş.
İncelemeye değmez mi?
İsterseniz Lafı eveleyip
gevelemeden, çok dolambaçlı yollara girmeden konuya
girelim. Kısa ve öz beyin fırtınasıyla düşüncemizi ifade etmeye
çalışalım.
Her şeyden önce, şunu bilelim ki,
Peygamberimiz Hz Muhammed(a.s) zamanında mezhep diye bir kavram, düşünce,
uygulama yok!
Yüce kitabımız Kuran’da da yok!
Var saydığımız ve de uğrunda
savaştığımız, kan döktüğümüz, kalp kırıp gönül yıktığımız mezheplerin
tamamı; Hz Muhammed (a.s) ebediyete intikalinden sonra ortaya
çıkmış.
Bir rivayete göre, 100’ün
üzerinde mezhep varmış!
Sonra, birçok mezhep toplumda kendine yer bulamamış ve 4 mezhebe inmiş ya da indirilmiş.
Elbette edindiğimiz bilgiler fluğ, çok net
değil. Toplum arasında taraftar bulan, benimsenen 4 mezhebi kimler kurmuş
kısaca bir göz atalım.
Hanefi mezhebini İmam-ı azam Ebu
Hanife,
Şafi mezhebini İmam-ı Şafi,
Maliki mezhebini, İmam Malik-i
Hanbel’i mezhebini de; Ahmet bin
Hanbeli’n yolundan gidenler oluşturmuş.
Ne zaman oluşturmuş?
Elbette farklı zaman dilimlerinde ve
değişik yerlerde…
Kendimize başka bir soru soralım.
Mezhep imamları ne zaman dünyaya gelmiş?
Biz dikkatimizi orada toplarken,
Peygamberimiz, Hz Muhammed (a.s) 8 Haziran 632 yılında Medine’de
ebediyete intikal ettiğini hatırlayalım ve bir köşeye not ediverelim.
Şimdi kâğıdı kalemi elimize alalım,
kendi kendimize; mezhep imamları ne zaman dünyaya geldi sorusuna cevap
arayalım, aldığımız cevabı not edelim.
Hangi mezhep imamı nerede ne zaman
dünyaya gelmiş? Ne zaman hayata gözlerini yummuş birlikte görelim.
Ebu Hanife 699 yılında Küfe ’de dünyaya
gelmiş, 767 yılında vefat etmiş!
İmam Şafi 767 yılında Gazze’de dünyaya
gelmiş, 819 yılında Mısır’da hayata gözlerini yummuş.
İmam Malik-i 711 yılında Medine’de
dünyaya gelmiş, 795 yılında Medine’de hakkın rahmetine kavuşmuş.
İmam-ı Ahmet Bin Hanbel M. 780 yılında Bağdat'ta dünyaya gelmiş. 855 yılında Bağdat’ta hayata gözlerini yummuş.
Şimdi kendi kendimize yüksek bir
ses tonuyla soralım. Mezhepleri inancımızın içine monte eden, imamların, bu gün
televizyon ekranlarına çıkarak ilahiyatçılardan sizce ne farkı var?
Mesela, rahmetli Yaşar Nuri Öztürk’ten, TV'de yayımlanan "Dosta Doğru" adılı program için bölüm başına 20 bin Tl. Ücret alan Doç. Dr. Nihat Hatipoğlu’ndan Zekeriya Beyaz vb daha birçok ilahiyatçıdan ne farkları var?
Bu soruda bireysel olarak cevaplanmalı
ki akıl edip etmediğimiz anlaşılsın.
Üstelikte mezhep imamları yaşadıkları
dönemlerde, ezaya cefaya maruz kaldıkları hatta idam edilenleri de sır değil.
Şimdi biz hep birlikte mezhep var mı yok
mu diye düşünürken, kalemim de yazıyı toparlayacak ve son noktayı koyacak.
Yazarken 4 mezhepten ve onu kuran 4
mezhep imamından bahsettik. Hani, İçişleri Bakan yardımcısının “Alevilere
kamuda İş vermiyoruz” haberine konu olan, Alevilik nerede?
Nerede olsun?
Bizim, anlı şanlı devlet kurumumuz; Diyanet İşleri Başkanlığı Aleviliği nasıl yok sayıyorsa, mezheplere yer veren kaynaklar da sadece 4 mezhebe yer vermiş. Aleviliği görmezden gelmiş.
Diyorum ki Hz Muhammed’in ölümünden
sonra dünyaya gelen muhteremlerin kurduğu cemaatleri yol olarak görürken;
Peygamberin amcaoğlu ve Kızının eşi Hz Ali’nin ve Hz Muhammed’in torunlarının
izinden gidenleri yok saymak, doğru yol mudur?
İlahiyat camiası, özerk ve özgür
üniversite, akademisyen ve bilim dünyası; bu garabeti enine boyuna araştırıp
inceleyerek yalın gerçeği su yüzüne çıkartmalı; çıkartmalı ki, dini siyasetten
arınsın, , inananlar, kamil insanlar, Allah’ın dinine dönsün!