Firavun kürkünde kuzu postunda
İnsanım diyerek dostluk kastında
Dökülür cilalar körlük faslında
Bu fakir dünyada dil bana döner
Yüceyim dedikçe nasıl kasılır
Her şeyi bildikçe ruhu basılır
Sözcükler türabı görmez asılır
Cahilim derbeder dil bana döner
Cümle garibanın kanına girer
Etek tutuşunca kadere iner
Yalanla talanla fırtına diner
Kötüyüm dedikçe dil bana döner
Savrulur rüzgârda etek uçları
Fırtına önünde bitmez suçları
Cebinde diken var çeker açları
Susadım dedikçe dil bana döner
Her yeri gözetler haberi vardır
Onsuz deryalarda balıklar zardır
Bitli saçlarını taramaz kârdır
Aynalar çatlamaz dil bana döner
Zalimlik ettikçe paye beslenir
Kutlu kumaş giyse ruhu seslenir
Kalbi zehir saçar beden gizlenir
Türküler ağıtlar dil bana döner