Mutsuzum,

 

Mutsuzsun,

 

Mutsuz…

 

Hangi tekil şahısta çekersen çek,

Aynı anksiyete karşılıyor insanı.

Yeşilini artık yitirmiş bir ormanın

Antidepresan almış uyuz aslanı.

 

Sensin aynalardaki bezmiş şahıs,

Bu dağılmış saçlar, belirgin göz torbaları,

Uykusuzluk mu yoksa obezite mi sorunun,

Yoksa geçmişin bir türlü silikleşemeyen ruhları mı?

 

Hep mi yağmur yağsın,

Çiçekler açmasın mı hiç?

Üşüyelim mi yaz kış,

Bir kere bile dinlemeyelim mi övgü ya da alkış?

 

Herkes ister sevilmeyi,

Hadi sevilmekten de vazgeçtik,

Bir nebze olsun takdir edilmeyi,

Takdiri bir puanla kaçırmış olsa da

Zarif bir şekilde teşekkür edilmeyi.

 

Ama ne zerafet var bu çağda ne de nezaket,

Varsa yoksa kabalıkla tütsülenmiş vahşi şiddet!

Sokaklardan, caddelerden, evlerden

Yanık kokusu gibi yükselen o keskin hiddet!

 

Kadına, çocuğa, hayvana ve dahası dünyaya,

Merhameti unutmuş bu zihniyet,

Kınanmıyor da artık,

Kokuşmuş çöp yığınlarından ibaret.

 

Her kafaya kazınmış,

Her deriye yapışmış,

Her beyne işlenmiş,

Her yürek katledilmiş,

Bir sen değilsin terk edilmiş.

 

Tekil çoğul tüm çekimlerde aynı serzeniş;

 

Mutsuzuz,

 

Mutsuzsunuz,

 

Mutsuzlar…

 

 

 

 


( Anksiyete başlıklı yazı MESUT ÇİFTCİ tarafından 14.03.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.