Sararıp
soldu tüm umutlar tanıdık bir sonbaharda,
Yanıp
da küle döndü yürek harlı felek ocağında.
Ömür
dedikleri kan revan olmuş ıstırap yolunda,
Kuşlar
misali dağılıp gitti tüm can dostlarımda.
Oysa
en kalabalıkları bendim dostlarım arasında,
Güneş
ilham bulurdu benim şen kahkahalarımda,
Gökyüzünün
geniş huzurunu taşırdım omuzlarımda,
Ve
gençlik pınarı şakırdardı benim akarsularımda.
Zaman
mı ihanet etti ilkin yoksa yazgım mı haindi?
Hayattan
alacağım tüm alacaklar bir bir silindi,
Ardından
sırtıma tüm neşeli günlerin borçları bindi,
Allah
aşkına söyleyin verilen sözler kimindi?
Yoksa
tüm umutlar rüzgâr misali savrulup gidecek,
Bir
yudum sevinç uğruna bin hicran mı çekilecek?
Yürekler
taş kesilmiş, kimseler mi sevemeyecek,
Bir
garip kul kalmış yine kendi gölgesinde titreyecek.
Bir
vakitler bahar kokardı her sabahın nefesi,
Şimdi
kışa dönmüş gönlümün yeşil tepesi,
Ne
dosttan eser var ne de bir ses sevda hecesi,
Sanki
ömrüm bir masal, bitmiş son cümlesi.
Bir
umut var mı hâlâ, küllerimden doğacak mıyım?
Yoksa
karanlığın kucağında sessizce solacak mıyım?
Bir
dua gibi süzülürken içimden "olacak mıyım?"
Bilmiyorum ki yine o çocuk halime dönecek miyim?