Bir Kasım soğuğunda dünyaya geldim
Bilmem gözyaşım niye, akmadı anne
Sevinçler doruğunda, hüzne engeldim
Kimse "hani rızk" diye, takmadı anne
Canı veren Yaradan, elbet Rezzakdı
Zaten senin şefkatin, bitmez erzakdı
Her sızlayan yaradan, isyan tuzakdı
Tevekküllü hilkatin, korkmadı anne
Canı dişine taktın, hiç boş durmadın
Fenerle göz nurunu, az soldurmadın
Erkenden dakik kalktın, saat kurmadın
Fakirlik, gururunu, yıkmadı anne
Dantel, kazak, uğraşın, sofrada azık
Tek dakikana bile etmedin yazık
Sefertasımda aşın okulda katık
Sen gibi kimse çile, çekmedi anne
Zeytin gözlüydüm arsız, sarıldığında
Asma yüzünü derdi, darıldığında
Bazen yüreği ıssız, yarıldığında
Bilmezdik neydi derdi, dökmedi anne
Çocuklara karıştık artık babaydım
Yaşımdan söz etmekten galiba baydım
Gençsin dedi barıştık, yılları saydım
Koruyup gözetmekten bıkmadı anne
Uzun yıllar gereği yoruldu kalbin
Torun, hüznünde es'in, duruldu kalbin
Neşeyle zembereği kuruldu kalbin
Hiç kızgın tonda sesin, çıkmadı anne
Çok şey gördü gözlerim, neler kokladım
Hem zirveyi hem dibi, naçar yokladım
Hiç unutmam, özlerim, özde sakladım
Hiç kimse senin gibi kokmadı anne
Hiç kimse senin gibi bakmadı anne
erol başçı
7+5 denemesi, durakda da çapraz kafiye