KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
kazimozturk@yenikonya.com.tr
kazim_ozturk2016@mynet.com
semazen.net
UNUTAMADIKLARIM!
İnsanın
hayatında unutamadıkları vardır. Bunlar adeta mermere kazınan yazılar gibidir.
Yıllar, asırlar, çağlar geçse de hafızadan silinmez. İlkokula başlama
anılarının yeri bir başka oluyor; okulda yapılan piyesler, oynanan oyunlar,
arkadaşlıklar, siyah önlük beyaz yakalık, elimizde tahta çanta, boynumuzda
silgi. Okulda kara tahtada tebeşirle yazı yazmak ve dört işlem çözmek...
Ortaokula
başlamanın hatırası da başka olurdu. Zira artık yaş biraz daha ilerlemiş, biraz
daha olaylara bakış açısı değişmiş olarak ortaokul döneminde kravat takıp,
şapka giyip( Bizim zamanımızda okullarda şapka vardı; İmam Hatip Okulunun şapka
şeridi beyaz, Orta okul ve Liselerin şapka şeridi sarı, Ticaret Lisesini şeridi
kırmızı, Sanat okulu (Endüstri Meslek Lisesi) şeridi yeşildi.
Liseden
mezun olma anındaki hava ve tavır daha değişkendi; öyle ya artık lise bitmiş,
üniversiteye adım atma zamanı gelmiş oluyordu. Üniversite adayı bir insan her
şeyi bilen, dünyayı yeniden keşfeden, “allame(!)” oluyor. Üniversiteden mezun
olma anı unutulmayacak anların en önemlisidir. Çünkü hayata atılmanın, yepyeni
bir âleme kapı aralamanın heyecanı vardır.
Askerlik
hatıraları derseniz bambaşka olur. İlk defa silah kullanmak, ilk defa nöbet
tutmak, ilk defa kışla hayatı ve asker karavanasından yemek yemek. Hele o
postal kokusu, koğuşlardaki askerlerle sıla muhabbeti, sılaya yazılan
mektuplar, sıladan gelen mektupların büyük bir heyecanla ve gözyaşları içinde
okunması…Çarşı iznine çıkınca PTT önündeki kartpostalcılardan kart postal alıp
memlekete, anneye babaya, yavukluya, eşe, çocuklara mektup yazmalar…
Çocukluğumun 23 Nisanlarını
hatırlarım; Atatürk stadyumu (Şimdiki Konya Millet bahçesi) içinde öğrenciler
renk renk giysiler içinde, her birinde ayrı bir neşe, her birinde mutluluk
yüzlerinden okunurdu. Veliler, anne ve babalar tribünde bu manzarayı
seyrederdi. Okullar teker teker geçitten geçer, protokol zevatı halkı ve
öğrencileri selamlardı. 23 Nisan şarkıları, türküleri ve marşlar söylenirdi.
Genelde hava soğuk olur, öğrenciler ve özellikle minik öğrenciler soğuktan
titrerlerdi. Çok güzeldi o günler. Okullar bir kaç gün öncesinden bayraklarla
süslenir, grapon kâğıtlarıyla sınıflar ve okullar çiçek bahçesi olurdu!
İlkokuldaydık.
Cumhuriyet Bayramları, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs
Gençlik ve Spor Bayramı bir başka güzel olurdu. Okullar bu bayramlara özenle
hazırlanır, günlerce çalışma yapılırdı. Hele o askeri tören alayının geçişi
bendenizde ayrı bir mutluluk oluştururdu.
Bilhassa
Cumhuriyet bayramlarındaki geçit merasiminin tadına doyamıyorum. Her meslekten,
her iş alanlarından meslek mensupları; Yorgancılar yorgan dikerek, berberler
trai yaparak, demirciler örs üstünde demir döverek, şekerciler halka şeker
dağıtarak… bu fakir en çok şeker dağıtma anındaki izdihamı severdi. İnsanlar
şeker kapacağım diye birbirini ezecek duruma gelirdi.
Cuma ve
Pazartesi günleri ordu binasına bayrak çekme ve bayrak indirme merasimleri
görülmeye değerdi. O anları iple çeker, koşarak Ordu Binası önüne gider, askeri
bando ve merasim alayının gelişini, çalınan marşları ve İstiklal marşını sevinç
gözyaşlarıyla seyrederdim.
Zaten
ne zaman askeri bando ve merasim alayının bir geçit töreni olsa halkımız
tarafından ve de çocukların ilgisini çekerdi. Hala da öyledir.
Âşığım Sana Konya!
Yaranların
diyarısın, ağyarları yakarsın,
Hoşgörü deryasısın Mevlana’ca bakarsın,
Her zaman gönüllere muhabbetle akarsın,
Dünyanın gözdesisin âşığım sana Konya!
Bağrında sayısızca
aşkın gülü bitiyor,
Belde-i muhayyere canlara can katıyor,
Bağımsızlık uğruna birçok şehit yatıyor,
Vatana sevdalısın âşığım sana Konya!
Sevgileri akıtır,
asırlardır dost arkın,
Sema törenleriyle öne çıkıyor farkın,
Dillerden düşmüyor hiç gönüllerdeki şarkın,
Mana erenlerinle âşığım sana Konya!
Gündüzümde sen
varsın, gecelerimde de sen,
Cümlemde kelimemde, hecelerimde de sen,
Baş tacımsın sen benim yücelerimde de sen,
Her zaman kalbimdesin âşığım sana Konya!
Çocukluk Konya'm!
Bahçeliydi evler hep
sekiliydi,
Samimiyet çoktu aşk ekiliydi,
Avlusunda çiçekler dikiliydi,
Sanki gülistandı çocukluk Konya'm!
Komşularım vardı Kalfa
Solaklar,
Sessizdi cadde, sakindi sokaklar,
Temizdi doğa berraktı sulaklar,
Bir destandı benim çocukluk Konya'm!
Yazın tozlu, kışın
çamurdu yollar,
Pazara giderdi üretken eller,
Kahırlar içinde bilinmez haller,
Unutulmaz andı çocukluk Konya'm!
Seyyar satıcılar sık sık
gezerdi,
Nerde çocuk görse ora sızardı,
Kayalı park bize günlük pazardı,
Mutlu bir zamandı çocukluk Konya'm!
Bayramlarda yeni esvap
giyerdik,
Hal hatır sorunca bayram sayardık,
Dualar alınca manen doyardık,
Coşkulu mekândı çocukluk Konya'm!
Ramazanda Konya başka
olurdu,
Mahalleli camilere dolardı,
Ne güzel hatipler vaizler vardı,
Öğütle donandı çocukluk Konya'm!