Hasret sancısı
Dertlerle yoğrulur düşenin hali
Elem çile aşkın hamurunda mı
Ben gibi, bülbülün garip ahvali
Feryadı dalların umurunda mı
Sevda bu gezdirir dağlar ardını
Ververan eylerler gönül yurdunu
Çekmeyen bilemez gönül derdini
Bahtı şen kulların umurunda mı
O yarin hayali sinem yakarken
Gülüşün düşleyip ufka bakarken
Yokluğu yüreğim yakıp yıkarken
Özlemim ellerin umurunda mı
Sinemi dağlıyor şu zalim gurbet
Yüzüne sesine kalmışım hasret
Yollarım kapalı
halimse berbat
Uzayan yolların umurunda mı
Bir selam hayladım, gülün hasına
Bulutlar götürsün yar hanesine
Cevabın yüklerse turna sesine
Yağmurun yellerin umurunda mı
Gün gece bitevi sancısı yoklar
Yüreğim saklısı yanımda yoklar
Bakınca aynaya saçımda aklar
Bel büken yılların umurunda mı
Yahya Koza
4/23