İçtimada gece:
İç sesin başkaldırışı
Aşkı töhmet altında bırakan uykulu
nidalar
Soluksuz kaldığımın ertesi
Soluduğum aşkın değil emaresi
Solduğum kadar yeniden açmaya meyyal
Kâh çiçek kah bir şiir kah
ıskaladığım kadar
Mutluluğun ibaresi bir şiirde saklı
Sancağıma kefilim
Aşkla hemhal aşka yandığım kadar
Yağan rahmetin indinde
Hemhâlım sözcüklerle
Varsın olsun
Kefen bezi yerine
Sarmalında şiirlerin
Yandığım kadar yaktığım ateşin
İzinde seken bir kor hece.
Belki tek kıvılcım,
Haresinde aşkın
Hanesinde özlemin
Harına eşlik ettiğim
Bilinmezin
Soyut rahlesine serili
Bir kitap gibi
Minvalinde şu esintinin
Üşüyen ellerim
Işıyan gözlerim
Yağan nurun izinde
Közlediğim kadar hayalleri
Tek kozumdur sevgi
Yaşadığım kozanın eşliği
Yakardığım Rabbin gücü
Yağdığım değil sadece
Yağmalanmış yüreğin neferi…
Kâh aşk kâh kalem
Kardığım güncemin tini
Sandukamsa çeyiz sandığım
Varsın olsun
Boş kalsın mezar taşım
Şiirlerimdir lades dediğim
Şiirlerimdir tutanağım
Közünde saklı bir servetim aşkın
Solumda sönmek bilmeyen yangın.
Sağdıcım elbet kalem
Sağ çıktığım kadar her savaştan:
Ben sağanağım,
Sağdığım
Saydığım
Sarmalında ruhun semanın semazen
eteklerinden
Dökülen taşların yardığı değil
Yağan taşa rağmen
Ekmek uzattığım
O merhamet ülkesinde
Merhametlilerin en merhametlisi
Mademki yüce Tanrım…
Hidayetin b/eşiğinde
Salınımı dinmeyen sözcüklerin
neşrinde
Neşrettiğim kadar aşkı
Sancağımla sandukamla solumla
Sağ selamet çıkmak adına
Ruhun dinmeyen saltanatı
Aşkın peşinde koşan mehtabın gizi
Kaydığım kadar da bir yıldız edasıyla
Yılmayan neferiyim sonsuzluğun ve
hayallerin merhalesinde
Kopmadan kıyamet koptuğum dünyadan
Kavuşulası sadece İlahi Aşktır ve
yüce Huda…