AĞANİN İTİ HİKAYESİ
Ahmet
AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 16-05-2023
……………………………………...
Bu yazım bir zamanlar, yine Gaziantep Güneş Gazetesindeki köşeme 17 Eylül 2019 tarihinde, yani 4 yıl önce yazmıştım. Belki bazıları .bir hisse alır da faydalı olurum diye, bir defa daha kaleme alıyorum.
Bu bir halk
hikayesidir. Gaziantep’te Barak Ovasında yaşayan insanları Barak
üniversitesinden mezun sayarlar. Ben de Barak Türkmenlerinden birisi olduğum
için bu tür hikayelere yazılarım da zaman zaman yer veririm. Barakta bir
şöhretli ağa varmış. Ağanın bir de iti varmış. İt hastalanmış. Köy halkı ve
etraftaki köylüler neredeyse hepsi yas içindelermiş. Çok geçmeden ağanın iti
ölmüş. İt ölünce, köy halkı, etraftaki köylerin halkı üzüntü içinde. Köyün içi
dışı etraftaki köyün ağaları ile dolup dolup boşalıyormuş. Tenekeler dolusu
ballar, pekmezler, canlı hayvanlar kesiliyor köyde. Köy bir mahşer alanına
benziyor. Gelenler, gidenler, ağlayanların sızlayanların sayıları belli değimiş.
Köyde ve etraf köylerde 45 gün yas ilan ediliyor. Kıyametler kopuyor sanki.
Ortalık bir mahşer alanına benziyormuş. Hal böyle iken ağa hastalanıyor ve çok
sürmeden de ağa ölüyor. Köyde ağanın çalışanları ve etraf köyler bu defa
kıyametin koptuğunu sanıyorlar. Ama günlerce bekliyorlar, hiç bir kimseden bir
ses seda gelmiyor. Ağanın çalışanları ve köy halkının hepsi şaşıp kalıyorlar.
Ne taziye için bir gelen var, nede giden. Etraf bir sessizlik içinde. Köydeki
bir köşe başında oturan bir yaşlıya soruyorlar. “Dede ağanın iti hasta oldu
herkes yas içinde idi. İt öldü kıyametler koptu, 45 gün yas ilan edildi. Herkes
yas tuttu. Düğünlere derneklere eğlencelere 45 gün son verildi. Fakat ağa öldü
kimseden bir ses seda çıkmadı. Bu nasıl bir iş? Bu nasıl oluyor?” Deyince,
yaşlı dede “Oğul ağanın iti hasta oldu, arkasında ağa vardı. Ağanın iti öldü,
arkasında yine ağa vardı. Oğul, bu defa ağa öldü ama arkasında hiç bir kimsesi
yoktur. Siz oturun, kalkın, yiyin için keyfinize bakın” deyince, insanlar eyvah
diyorlar ve biz bu dünyanın böyle olduğunu hiç düşünmemiştik diye
hayıflanıyorlar. Saygıdeğer okurlarım; Bu kıssadan hisse, herkes dersini
almalıdır. Kenan EVREN PAŞA bir kan gölü coğrafyasını cennete çevirdiğinde,
onun çıkardığı yasaya evet oyu %98 çıkmıştı. Buna bu Türk Halkı bu oyları
korkudan değil, sevinçten verdiler. Kenan EVREN PAŞA Hakkın rahmetine kavuşunca
ve yönetim elinden gidince, cenazesine bile kimse katılmadı. Katılması
gerekenlerde o gün rapor almışlar ve cenaze törenine katılmamışlardı. 1960 yılı
öncesi köylerimize ücretsiz olarak dağıtılan KÖYLÜ Gazetesinde “27 Milyon Türkü
Omzunda Taşıyan Yavuz Menderes” yazısı ile Adnan Menderesin resmi
yayımlanırken, 1960 darbesinden sonra Başbakan Adnan Menderes, İçişler Bakanı
Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Hasan Polatkan ile birlikte idam edildiler.
Cumhurbaşkanı Celal Bayar ise yaşlı olduğu için idam edilmedi, müebbet giydi.
Aslında darbeyi gerektiren bir dunum da, yoktu. 1980 öncesi gibi ülkemiz kan
gölü değildi. Sadece demokrat partililerin şımarık davranışları vardı. Şunu da
yazmam gerekiyor. Hiç yere, sözde Cemal Gürsel tarafından yapılan 1960 darbesi
“27 Mayıs özgürlük ve Demokrasi Bayramı” olarak 20 yıl kutlandı. Ta ki, Kenan
Evren Paşa kaldırıncaya kadar. Söz biraz çoğaldı ama bağışlayın. Buradan ne
çıkıyor? “Düşme düşenin dostu olmaz” demişler. Adımlarımızı hesaplı atmamız
gerekir. Kendimizi hesaba çekmemiz lazım diye düşünüyorum. O büyük kurtarıcı
Kenan Evren Paşanın cenazesi böyle kalktı ise, büyük veya küçük devlet
yöneticilerimizde bundan derslerini almalıdırlar. Acaba bizim sonumuz ne olur?
Diye düşünmelilerdir. Ben bile Rahmetli Bahaettin Karakoç’un dediği gibi “Ya
Rabbim beni yazdıklarımla yargılamayasın, yazdıklarımdan ve yaptıklarımdan
utandırmayasın diyorum. Yaptıklarıma ve yapacaklarıma da dikkat ederek Allah’a
yalvarıyorum. Ölümümden sonra ne dileyecekler? Kalem erbabı dostlarım ne
yazacaklar diye kendimi kontrol altında tutmaya çalışıyorum. Allah hiç birimizi
bir yanlışa düşürmez inşallah. Sevgili okurlarım bu “AĞANIN İTİ” HİKAYESİ’nden
inşallah payınızı almış olmalısınız. Beni unutmayın, sizler ile bu sohbet
köşemde yeniden buluşalım. En güzel ve mutluluk dolu günler hep ve hepimizin
olsun. Hoşça ve dostça kalınız.