O zorlu ve bunalımlı günlere  kimse geri dönmek istemez sanırım,17 Kasım 2019 tarihinde  Çin'in Hubei bölgesinin başkenti olan Vuhan'da ortaya çıkan-ya da çıkarılan-virüs belası  tüm dünyayı sardı ve bedelleri hala ödeniyor.

Acı gerçeklerle yüzleşmek gerekirse moralimiz bozulacak gibi,öyle bir konuydu ki sağlık denince akan sular dururdu,televizyonlarda sabah akşam programlar yapılır kendi alanında uzman kişilerden  tavsiyeler alınırdı.Bu hastalık bitti mi bitmedi mi bilmiyorum-bence bitmedi -buna paralel olarak tartışmalar da bitmiyor.Aylarca insanları ölümle korkuttular,sokaklarda hastanelerde torba torba ceset  çıkarttılar,dünyanın bazı  yerlerinde yaşlıları ölüme terkettiler.

Social Distance...Hiç ingilizce kelime bilmeyenlerin bile öğrendiği ve hayatı boyunca unutamayacağı bir kelime oldu bu,beyinlere kazındı. Açıklaması şuydu:"Kalabalık ortamlardan uzak durmak,zorunlu olmayan buluşmalardan kaçınmak,başka  kişilerle bir aradayken(el sıkışmamak,sarılmamak vb.),hasta hissedildiğinde evde kalmak gibi davranışlardır".Dikkat ettiniz mi,fiziksel mesafe denilmesi gerekirken neden sosyal mesafe diyerek insanları birbirinden uzaklaştırmak istediler? 1,5 metre sakın yaklaşmayın dediler,oysa bu  kural insanın doğasına aykırıydı,en güzel kanıt aile,iş ortamı.

Soru 1: Sosyal mesafeyi gerekçe göstererek  kısıtlamalar ve kapatmaları getirdiler,sonra kalkıp bunun doğru bir çözüm olmadığını söylemediler mi?

Soru 2: "Aşı üretilirse bu virüs bitecek". dediler.Uzmanlara göre aşının üretilmesi ve bütün testleri geçmesi için 3 ile 5 yıl süre  gerekli,ne yazık ki  bazı ülkeler aradan 6 ay geçer geçmez aşıyı bulduklarını açıkladılar.Aşı kafaları çok karıştırdı kimisi toplumun yarısı aşılanmalı dedi kimisi toplumun tamamı aşılanmadan bu iş bitmez dedi. 1,2,3,4...İsteyen istediği ülkenin aşısını olabilir dediler,sonra bazı aşıların yetersiz olduğunu söylediler.Bir dedikodudur yayıldı:milleti kısır yapacaklar ve ani ölümler çoğalacak.Kısacası aşı olmayı şart koştular,mesala yolculuk edemiyorduk,bazı iş yerleri aşı kartını zorunlu kıldı.

Hayatın içinden  renkleri alırsanız geriye ne kalır?Herkesin aynı şeyleri  düşündüğü  yerde kimse  bir şey düşünmüyor demektir,bizim farklı fikirlerimiz  zenginliğimizin ifadesidir dolayısıyla bizler müneccim,hayalperist ve teorici değiliyiz.

Tanımadığım genç bir arkadaşa soruyorum:
-Covid aşısı oldun mu?
-Oldum hem de iki sefer,keşke olmaz olsaydım.
-Neden?
-Nedeni var mı abi,hastalıklardan  kurtulamıyorum.

Ustanın amcasın kızı ölmüş,ölüm nedeni ise kalp krizi.

Başka bir ablanın abisi  vefat etti,ölüm nedeni yine aynı,kalp krizi.

Ortanca eniştem geçtiğimiz aylarda kalbinden amaliyat oldu.

Bugün arkadaşın solgun yüzünü görünce sordum,aldığım cevap beni hiç şaşırtmadı:
"Kalbim sıkıştırıyor,üzerimde tonlarca yük var sanki."

Arkadaşlarımdan,tanıdıklarımdan ve akrabalarımdan ardı ardına gelen aynı sağlık sorunlarını duydukça ürperiyorum,bütün bunlar tesadüf olabilir mi?
( Aşılar Ve Belalar başlıklı yazı berberce tarafından 23.06.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.