Uzun yolların,
yılların,
Bulunamamış sonların
yorgunluğu
Uykular da yoruyor
artık
Dinlenmek yok
rüyalardan
Yorgunum Allah’ım
Çok yorgunum
Elle tutulamayan
ağrılarım
Oysa ne kadar da somut
Dumanı tütmeyen
yangınlarım
Halbuki alev alev yanmakta içim
Yorgunum Allah’ım
Çok yorgunum
İki alem arasında
Türlü
pişmanlıklarımla
Yetişmeye gayretim
bir yandan hayata
Boş ayrılmak
istemezken de şu dünyadan
Yorgunum Allah’ım
Çok yorgunum
Mesafesini bilmediğim
bir yol,
Altında ayaklarımın
Bir başıma düşük
omuzlarım
Yürüyorum adım adım
Sanki bazen ben
eziliyorum altında,
O ayaklarımın
Yorgunum Allah’ım
Çok yorgunum
Hiç yeise kapılmadım
Darılmadım dersem
kullarına
Biliyorum yalan
atarım
Kızdım sadece bu
sevgisizliğe
Bu kocaman öfkelerine
alındım
Etmedim bir haykırış
Köşemde dağıldım
Yorgunum Allah’ım
Çok yorgunum
Bir kuş olsaydım
Tam da şimdi
kanatlansaydım
Sevgiden şefkatten
yetişmiş dallara,
Konsaydım da biraz
anlaşılsaydım
Okşasaydı başımı
heybetli bir yaprak
Kırılmayacak bu dalda
sabahlasaydım
Yorgunum Allah’ım
Çok yorgunum
İçimdeki küskünü
barıştıramıyorum
Aradığım sonları
bulamıyorum
Yangınıma damla su
dökemiyorum
Sıkıştığım yerden
başımı çıkaramıyorum
Yorgunum Allah’ım
Çok yorgunum
Hamd ediyorken sana kul olmaktan,
İnsan kalmak
çabasından,
Çok yorgunum
Büşra KANKURT
23.07.2023
04.58