Sevda bir kumar imiş, sonu ya kâr ya zarar
Hiç bakmadan peşine, düşer gelirim sana.
Ayrılıktan dondukça, bu âşığın yaz arar
Mecnun gibi çöllerde, pişer gelirim sana.
Kerem yanmış tutuşmuş, Aslı’ya aşkı için
Yusuf’a nasıl yanmış, Züleyha için için
Ferhat dağları delmiş, sorulsun neden, niçin?
Dağları ve taşları, aşar gelirim sana.
Şu gönlümden gönlüne, bulacam giden yolu
Açıp baksan kalbime, inan aşkınla dolu
Ben yönümü kaybettim, bilemem sağı solu
Halime gülenlere, şaşar gelirim sana.
Uçsuz bucaksız derya, girdap çekiyor beni
Sevgin can simidimdir, ikna edemem seni
Aşk acısı böyleymiş, anladım daha yeni
Vaz geçmem! Ümitleri, yaşar gelirim sana.
Tek taraflı olsa da, bu sevdan veriyor haz
Cezbeder âşığını, gamzeli bakış ve naz
Tatlı bir bakışınla, gülüversen az biraz
Azgın sel suyu gibi, taşar gelirim sana.
Niçin hep böyledir ki, âşık maşuka koşar
Kalbime düştü sevdan, gönlüm aşkınla coşar
Istırabım katlanır, uzuvlar beni boşar
Kaybetsem bile üçer, beşer gelirim sana.
Kıvılcımı sen attın, yangın yeri köz bende
Seni görmek isteyen, söz dinlemez göz bende
Sevdanı tek cümleyle, anlatacak söz bende
Behlül olup haddimi, aşar gelirim sana.
03.08.2023
Bu şiir, Hece Hece AKSED’ce programında açılan ayak üzerine
örgülenmiştir.