rahat ama sıkıcı
zor ama akıcı
olmaktansa melül melül bakıcı
olmalı mücadele edici
onurdur sevinci
kullanamasanda vinci
yürekte direnci
olacağına dilenci
aş eyle pirinci
maratonda koşucu
dürüstçe yarışçı
olmasanda birinci
değilsin ikinci
hele hiç değilsin sonuncu
çünkü akılcı yürekçi
çünkü gönülcü
zirvelerde yaşa sevinci
birinci ikinci sonuncu
gerekirmi olucu
olunca deryada inci bulucu
bal olur bulamacı
hancı bilmem bu seferim kaçıncı
olalı diyarı gurbet gezici
varmı hani
yakınlarda bir çorbacı
helede tarhanacı
makarnada salça
ahu gözlüde bak
omuzlar üstünde saça
zümrüttende olsa
gerek yok taca
gereksiz dumanı tütmeyen baca
verdiği fetvaya uymuyan hoca
dedimde aklıma geldi
bir gün bir ermişin yani evliyanın yolu
bir köye düşmüş namaz vaktide yakınmış
demiş hem biraz dinleneyim
hemde cemaatla namazımı kılayım
bu düşünceyle gitmiş abdestini almış
oturmuş ezanı beklemiş ezan okunmuş
cemaatla camiye girmiş safa durmuş
namazın bir yerinde bırakıp dışarı çıkmış
caminin avlusunda yeniden namaza durmuş
cemaatin namazı bitmiş dışarı çıkmış
bakmışlarki namazı terk edip çıkan adam
avluda namaz kılıyor toplanmışlar başına
namazın bitmesini bekliyorlar adamı dövecekler
yaptığı hareketten dolayı bu arada hoca çıkmış
bakmışki avluda bir adam namaz kılıyor
cemaatta başında bekliyor cemaatı çağırıyor soruyor
ne oluyor diye cemaat anlatıyor böyle böyle oldu diye
hoca diyorki durun bakalım soralım niye öyle yapmış
adamın namazı bitmiş çağırmışlar
niye öyle yaptığını sormuşlar
adam cevaplamış demişki
hoca hoca siparişe uyup kılacağım namazın
kabul olmayacağını düşünüp onun için çıktım demiş
hocada jeton düşmüş adamın ermiş evliya olduğunu anlamış
cemaatı yollamış adamı buyur etmiş izzet ikramda bulunmuş
meğerse hoca bir taraftan namaz kıldırıyor
bir taraftanda evden çıkarken avradın verdiği
siparişlerin hesabını yapıyormuş
avrad şunları şunları istedi çepte şu kadar para var falan
eee cemaatta namaza dururken uydum imama diyor ya
evliya bu imam yerine siparişe uyacak hali yok ya
yamaçları yeşilden yoksun dağın
üzümü korukken kurumuş bağın
yoncadan yoksun ovanın
buğdayı çürümüş ambarın
bataklığa dönmüş çamurun
mayası bozuk hamurun
ekmeği iyi pişmez ateşi cılız fırının
gecesi kör karanlıktır geleceği olmayan yarının
kölecioğlu doldu gönlün yazdı elin
türlü türlü dedi dilin
gurbet zalım kırdı belin
yadellerde yaman halın
Ahmet kölecioğlu 25-07-2011